Özgündüz, 26 Mart Cuma günü, Halkalı Zeynebiye Camii'nde binlerce kişiye seslendiği cuma hutbesinde şunları söyledi:
"Aşura Meydanı, İFA Spor sahasıyla ilgili bugün Ankardan da genel müdürlükten gelenler var. İl spor müdürlüğü, İFA Spor'umuz, toplumumuzu, bu konuda temsil edecek bir heyet biraraya gelip bir çözüm üretmek durumunda.
Biliyorsunuz ki yıllardır belediyeyle anlaştık, anlaşıyoruz; protokol yaptık yapıyoruz; derken bir yandan da bizim zaman diye bir sorunla karşı karşıya olduğumuz gözlerimizin önünde bir cenaze gibi duruyor. Burada yaklaşık iki ay gibi süremiz kaldı. Belediyeyle yaptıgımız anlaşma zamanında yapılamadıgı için hukuki açıdan geçerliliği yara aldı, sorunlu oldu. Bir yandan zaman bitiyor sorumlu oldugumuz trübünü yapmak zorundayız, yapılamamıştır. Panik halinde bu sefer bastırıyoruz, bırakın kendimiz yaptıralım da hiç değilse o hakkımız ölmesin. Bunu yaparsak daha önümüzde 49 yılın harcananı harcanmış, geriye 39 yıllık bir zaman kalmıştır. Belediye bir taraftan yapalım diyor, onlar da bürokratik engellerle karşılaşıyor. Bir yandan tribünü bizim kendimizin yapma talebimiz var. Bürokrasinin kafası karıştı, bir yandan alanda bir şaheser projesi var, devlet de bunu istiyor, bir yandanda bizim hakkımız nolucak? İşte bunları çözüme bağlamak için, gelen heyetle görüşmeler olacak. Umarım ki, hepimizi hoşnut edecek, tatmin edecek bir sonuca varırız. Bu noktada muhtemelen bize şartlı feragat sunaacaklar, yani bizm haklarımız koruyacak bir fomülle birlikte feragat etmemizi talep edecekler bizden. O noktada kim diyorsa ben de orada olmak istiyorum, buyursun olsun. Bu benim tek başıma veya İFA Spor yönetiminin tek başına vereceği bir karar değil. Fakat bilerek veya bilmeyerek birileri zamanı tüketti. Bunun sorumlulugunu da almak durumunda.
Ancak belediye başkanının bize oyun oynadıgı şeklinde bir kanaatim yok benim. Samimiyetle çalışmı ama bürokrasiyi aşamadı veya prosedürleri aşamadı. Şimdi gelmişiz işin sonuna. İik ay gibi bir zaman kaldı. Bu zaman içerisinde yapabilir miyiz? Eğer bugün deseler yapın diye; gecemizi gündüzümüze katıp yaparız. Paramız var mı? Yaparız. Dilenip dolanmak gerekse de yaparız. Ama biiznillah yaparız. Onlar yap desin, bu günah bizim boynumuza kalsın. Ama yap demiyorlar. Hep bir yerlerden sorun çıkıyor. Ve maalesef kaldı bugüne. Bugün bu noktada bize yetki veriyor musunuz, bu görüşmeleri yapmak için? Eğer katılmak isteyen varsa meseleye vakıf kim varsa gelsin. Öğleden sonra inşallah görüşmelere başlayacağız."