İran Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehdi Mustafavi, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ı ziyaret ederken yaptığı konuşmada, iki ülke arasında bütün alanlarda devam etmekte olan iyi ilişkilere değinerek İran ve Türkiye uzun bir geçmişten bu yana birbirine karşı iyi komşuluk etmişlerdir. Bu iki Müslüman ülkenin üstelik birçok alanda kültürel ve manevi ortaklıkları vardır" diye hatırlatmada bulundu.
Türkiye'yle dostluğu İran açısından önemli olarak tanımlayıp, iki ülkenin çeşitli alanlardaki işbirliğini de, çok kıymetli olarak değerlendiren Mustafavi konuşmasının devamında "Bugün iki ülke arasındaki ilişkiler git gide artan yapıcı bir çizgiyi katetmekte" diye vurguladı.
İran Cumhurbaşkanının Kültür Danışmanı ve İslami Kültür ve Telekomünikasyon Tekilatı Başkanı Mustafavi konuşmasının başka bir bölümünde İstanbul Türkçesinin halen İran'da birkaç üniversitede okutulmakta olduğuna değinerek "Bu arada hoca ve öğrenci mübadelesi, Farsça dil ve edebiyatı kürsülerinin aktif hale getirilmesi, klasik ve çağdaş edebiyatla ilgili ortak kitapların tercüme edilmeleri, film haftaları düzenlenmesi ve ayrıca şiir alanı başta olmak üzere, kültür haftaları düzenlenmesi gibi alanlarda da faaliyet göstermeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum" diye ilave etti.
Mustafavi konuşmasının son bölümünde "İstanbul'da bugün "10 Bin Yıllık İran Kültür ve Medeniyeti" fuarının düzenleniyor olması da, İran-Türkiye kültürel işbirliğine dair en iyi ve somut bir örnek niteliğindedir" diye vurguladı.
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da bu ziyarette, İslami İran'ın inkılap bayramını kutlarken, İran-Türkiye'yi iki kardeş ülke olarak tanımlayarak "Bugün sürekli İslam kültüründen söz ediyoruz ama şunu da unutmamak gerekir ki, İran'ın kültür ve medeniyet tarihi İslam'dan çok daha öncelere dayanmaktadır. Daha sonra birbirine karışan bu iki kültür bölge halklarını kuşku götürmez bir şekilde etkilemiştir" dedi.
Günay daha sonra İstanbul Topkapı Sarayı'nda düzenlenen "10 Bin Yıllık İran Medeniyeti" ve "İki Bin Yıllık Ortak Medeniyet" fuarlar ve bu fuarların gördükleri yoğun ilgiye değinerek, ülkesinin de İran'da Osmanlı dönemi başta olmak üzere Türk medeniyetiyle ilgili bir fuar düzenleme eğiliminde olduğunu iade etti.
Ertuğrul Günay da konuşmasının son bölümünde Türkiye'nin İran'ı batı medyası aracılığıyla tanıdığı ve batının da İslami İran'ı kendi isediği şekilde tanıttığına dikkat çekerek ülkesinin İran'la kültürel ilişkilerinin arttırılması doğrutusunda Tahran'da bir kültür merkezi kurmak istediğini belirtti.
Türkiye'yle dostluğu İran açısından önemli olarak tanımlayıp, iki ülkenin çeşitli alanlardaki işbirliğini de, çok kıymetli olarak değerlendiren Mustafavi konuşmasının devamında "Bugün iki ülke arasındaki ilişkiler git gide artan yapıcı bir çizgiyi katetmekte" diye vurguladı.
İran Cumhurbaşkanının Kültür Danışmanı ve İslami Kültür ve Telekomünikasyon Tekilatı Başkanı Mustafavi konuşmasının başka bir bölümünde İstanbul Türkçesinin halen İran'da birkaç üniversitede okutulmakta olduğuna değinerek "Bu arada hoca ve öğrenci mübadelesi, Farsça dil ve edebiyatı kürsülerinin aktif hale getirilmesi, klasik ve çağdaş edebiyatla ilgili ortak kitapların tercüme edilmeleri, film haftaları düzenlenmesi ve ayrıca şiir alanı başta olmak üzere, kültür haftaları düzenlenmesi gibi alanlarda da faaliyet göstermeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum" diye ilave etti.
Mustafavi konuşmasının son bölümünde "İstanbul'da bugün "10 Bin Yıllık İran Kültür ve Medeniyeti" fuarının düzenleniyor olması da, İran-Türkiye kültürel işbirliğine dair en iyi ve somut bir örnek niteliğindedir" diye vurguladı.
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da bu ziyarette, İslami İran'ın inkılap bayramını kutlarken, İran-Türkiye'yi iki kardeş ülke olarak tanımlayarak "Bugün sürekli İslam kültüründen söz ediyoruz ama şunu da unutmamak gerekir ki, İran'ın kültür ve medeniyet tarihi İslam'dan çok daha öncelere dayanmaktadır. Daha sonra birbirine karışan bu iki kültür bölge halklarını kuşku götürmez bir şekilde etkilemiştir" dedi.
Günay daha sonra İstanbul Topkapı Sarayı'nda düzenlenen "10 Bin Yıllık İran Medeniyeti" ve "İki Bin Yıllık Ortak Medeniyet" fuarlar ve bu fuarların gördükleri yoğun ilgiye değinerek, ülkesinin de İran'da Osmanlı dönemi başta olmak üzere Türk medeniyetiyle ilgili bir fuar düzenleme eğiliminde olduğunu iade etti.
Ertuğrul Günay da konuşmasının son bölümünde Türkiye'nin İran'ı batı medyası aracılığıyla tanıdığı ve batının da İslami İran'ı kendi isediği şekilde tanıttığına dikkat çekerek ülkesinin İran'la kültürel ilişkilerinin arttırılması doğrutusunda Tahran'da bir kültür merkezi kurmak istediğini belirtti.