8 Ocak'ta Halkalı Zeynebiye Camii'ndeki cuma hutbesinde binlerce kişiye seslenen Özgündüz, Türk ve Şia düşmanı Vahhabi zihniyetin Ayetullah Sistani'ye hakaretine sert yanıt verdi.
Özgündüz, cuma hutbesinin ikinci kısmını bu konuya ayırarak şunları söyledi:
"Allah’ım; Muhammed ümmetini, Müslümanları, (Arabıyla, Acemiyle, Şiasıyla, Sünnisiyle) dahildeki nadan, yobaz, bağnaz ve satılmışların, hariçteki şeytan düşmanların şerrinden koru. Müslümanların arasına mezhep tefrikası, ırk tefrikası sokup, onları birbirine düşüren yobazları, bağnazları aramızdan götür. Kardeşliğimizi bozanların kazdıkları kuyuya kendilerini düşür.
Son zamanlarda İslam alemi, özelde de Ehlibeyt dostları, yine bu bağnazlardan bir grup – Vahhabiler- en çok Türk’e ve Şia’ya düşmandırlar. Birkaç sene önce Şia’yı Allah’ın Beyti’nde katlettiler, Allahın misafirlerini, Şii hacıları. Ondan birkaç sene sonra da Türk hacıları tünelde boğup öldürdüler, yüzlercesini. İngilizlerin oluşturduğu bu tuzak, vahhabi anlayış, Sünni söylemleri kullanarak Müslümanların arasına fitne sokmaktalar. Yemen’de kendi oluşturdukları fitne yüzünden savaş çıkmıştır. Oradaki savaş taraflarından birisi de- ki onların bir tarafı ziydidir, bir tarafı da devlettir- diyor ki; Ayetullah Uzma Seyyid Sistani hakemlik yapsın, o nasıl derse biz öyle yapalım, barış gelsin ülkeye. Bugüne kadar, elini vicdanına koysun herkes; hiçbir masum dışında hiçbir beşerin tahammül edemeyeceği şekilde baskıya, saldırıya maruz kalan Irak Şiasının, kardeş kanı akıtmama noktasında önünü alan, sabır telkin eden bir şahsiyetten bahsediyoruz. Bölgeye girmiş, işgal etmiş, hakim Siyonist ve Emperyalist güçlere rağmen yaptıkları-sözüm ona Sünni adına yaptıkları, ki vahhabilerin yaptığı saldırılardır, Irak’ın Şiası-Sünnisi arasında bir savaş yoktur. İmamların Türbelerine, Mescitlere, Cuma İmamlarına, Cumaya, Cuma Cemaatine, en büyük liderlerine (Ayetullah Muhammed Bagır El Hekim) (r.a.), bu tahriklere rağmen Hüseyin ezadarlarına, Hüseyin Mezarına, Ali’nin Mezarına, Peygamber evladının mezarlarına saldırmalarına rağmen, Ayetullah Sistani, “Suç ferdidir, suç işleyeni hükümet yakalayıp cezasını kanun verecek” diyerek, Şia’nın önünü almıştır, kardeş kavgasını önlemiştir. Yıllardır bu kadar tahrikin karşısında kimse bir milleti durduramazdı. Böyle metin, İslam alemi için rahmet olmuş bir şahsiyeti, bir merceiyeti aklı başında Şia da Sünni de ancak sayar, sever ve selamlar. Bu adam bunu hak ediyor. Suud molları, vahhabi molları ne diyor? Estauzubillah, o zındıktır, o böyledir, o öyledir.
Kıskançlıklarından çatlıyorlar. Allah zındığa lanet etsin. Ben başka ne diyeyim? Ama onca petrodolar harcamanız rağmen Suud molları, bundan emin olun ki, İslam alemini peşinize takamayacaksınız. Sünni- Şii kardeşliğini bozamayacaksınız. Müslümanların birliğini bozup, sizin kurucularınız olan emperyalistlere, onların değirmenine su taşıtıp, ekmeğine yağ sürdüremeyeceksiniz. Bu dünyada da yüzünüzü kara olacak, bu ümmet içerisinde, Ruuzu mahşerde de Muhammed Mustafa huzurunda…
Hakikaten İslam alemi için böylesine bir rahmet kapısı olmuş, ecdadı gibi Peygamber soyundan gelmiş Seyyid Müçtehide bu tabirleri kullanırken insan utanır, arlanır, bir Müslüman nasıl böyle davranabilir diye. Sözüm ona bunlar bile kendisini ehlilim sayarak, “Biz dura-dura neden onu çağırıyorlar” diyorlar. Siz kavganın tarafısınız. Uçaklarınız her gün orayı bombalıyor. Tahrik ettiğiniz cihat fetvası, kardeş kavgası için verdiğiniz fetvalar yüzünden hep pençelerinizden kardeş kanı akıyor. Sen kavganın tarafısın, sen hakem olamazsın ki! Biz Müslümanlar arasında tefrikaya yönelik ve vahhabilerin Şia-Sünni kavgalarını yönelik şeytani çalışmalarını lanetliyoruz. Resulullah’ın hanedanını ve bugün de Müslümanların birliğine en büyük katkıyı yapan ve kardeş kavgası çıkarılmak istenen meydanda-dünya bütün şeytani güçlerini döktü- hepsinin oyununu boşa çıkaran o koca Seyyidimizi selamlıyoruz. Ayetullah Uzma Sistani’nin ve diğer meraceilerimizle birlikte İslam’a hizmet veren Şia- Sünni önde gelenlerin müçtehitleriyle birlikte hepsini selamlıyoruz. Allah bütün İslam alemine, içinde gül sepeti olan bu güzel ülkemize, bu güzel ülkemizin her mezhep ve taifeden, her ırk, soy ve boydan olan bu güzel insanlarına selamını, rahmetini, bereketini ve nusretini indirsin. Düşmanın, şeytanın, ve bağnazın şerrinden korusun."
Özgündüz'ün konuşmasını izlemek için tıklayınız.