Zeynebiye.com: Öncelikle Türkiye’ye ve Zeynebiye’ye hoş geldiniz. Sizden ilk önce Lübnan halkının ve sizin Türkiye’ye olan bakışınızı öğrenmek istiyoruz.
Seyyid: Lübnan halkı, Türkiye’yi büyük, güçlü ve Müslüman bir ülke olarak görüyor ve Türkiye’yi örnek almaya çalışıyor, dersek de yanlış söylemiş olmayız. Özellikle de son senelerde. Eski dönemlerde genelde Araplar, özelde de Lübnan halkı, filmlerinde de Türkleri baskıcı, zalim ve otoriter güç sahipleri olarak gösteriyorlardı. Maalesef, üzülerek söylüyorum ki, Araplarla Türklerin barış içinde yaşamaları ve ilişki kurmaları imkansız gibi görünüyordu. Basın ve medya da halkı bu yönde yönlendiriyordu. Özellikle Türkiye ile İsrail’in çeşitli ilişkilerini görmeleri, bu düşüncelerini daha da güçlendiriyordu.
Fakat şu anda bu görüşleri değişmeye başladı ve biz de bunun için çalışıyoruz, Türklere olan bakış açılarını değiştirmek için uğraşıyoruz. Türklerle, genelde Arapların, özelde de Lübnanlıların diyaloga geçmeleri için azami gayret sarf ediyoruz. Bu çalışmaların semerelerini de görmeye başladık. Şu anda iki halk arasında gittikçe güçlenen sevgi ve saygı bağının oluştuğunu görmekteyiz.
Türklerin Güney Lübnan ve Gazze’ye duygusal bağlarının oluşması da, bu sevginin oluşmasında önemli rol oynadı. Bu yaklaşım, gelecekte iki ülke halkının kardeşlik duygularını güçlendirecektir diye ümit ediyorum.
Zeynebiye.com: Peki Türkiye’ye ve Türkiye’de yaşayan Şialara bir mesajınız var mı?
Seyyid: Türkiye’de hürriyet ve özgürlüğün olması çok güzel. Şii halkının, kendilerini asil Türk milletinin bir parçası olarak gördüklerini, kendilerini azınlık veya dışlanmış bir millet olarak görmediklerini gördüm. Kendilerini Türk milletinin bir parçası olarak görerek, milletin menfaati için çalışmaları çok güzel. Bu özgürlük ile ümit ediyorum ki Şiileri güzel bir gelecek beklemektedir. Nifak ehlinin Şii ve Sünniler arasında ayrılık çıkarmaya muvaffak olamamalarından dolayı da hamt ediyorum.
Zeynebiye.com: Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi'nin inşaatını da gezdiniz, şu anki mescitte halka da hitap ettiniz. Zeynebiye’ye geliş amacınızı, düşüncelerinizi ve Zeynebiye halkına mesajlarınızı da alabilir miyiz?
Seyyid: Zeynebiye’ye gelişimin sebebi, genel anlamda Türk halkına olan sevgim, saygım ve Türk halkının Ehlibeyt’e olan sevgisini görmemdir. Zeynebiye halkına selam vermek ve yerlerini bizzat görmek ve burada aynı medresede okuduğum arkadaşım Ş. Hamit Turan’ı ziyaret etmek istedim.
Buraları görmek beni ziyadesiyle mutlu etti, kalbim huzur buldu ve sevinç içerisinde memleketime dönmeme sebep oldu. İnşallah yapılacak olan bu müessese, Türk halkına büyük katkı sağlamaya vesile olur. Buradan çok güzel duygularla ayrılıyorum.
Camide kalabalık bir kitlenin olduğunu ve Ş. Hamit Turan’a büyük bir ilgi gösterdiklerini gördüm, değerli Hamit Hocanın da halkın sorunlarıyla samimiyetle ve özveriyle ilgilendiğini görmek beni fazlasıyla mutlu etti.
Sizlere fazlasıyla dua edeceğim ve güzel Zeynebiye halkının da dualarını bekliyorum. Hepinizi selamlıyorum…
Seyyid: Lübnan halkı, Türkiye’yi büyük, güçlü ve Müslüman bir ülke olarak görüyor ve Türkiye’yi örnek almaya çalışıyor, dersek de yanlış söylemiş olmayız. Özellikle de son senelerde. Eski dönemlerde genelde Araplar, özelde de Lübnan halkı, filmlerinde de Türkleri baskıcı, zalim ve otoriter güç sahipleri olarak gösteriyorlardı. Maalesef, üzülerek söylüyorum ki, Araplarla Türklerin barış içinde yaşamaları ve ilişki kurmaları imkansız gibi görünüyordu. Basın ve medya da halkı bu yönde yönlendiriyordu. Özellikle Türkiye ile İsrail’in çeşitli ilişkilerini görmeleri, bu düşüncelerini daha da güçlendiriyordu.
Fakat şu anda bu görüşleri değişmeye başladı ve biz de bunun için çalışıyoruz, Türklere olan bakış açılarını değiştirmek için uğraşıyoruz. Türklerle, genelde Arapların, özelde de Lübnanlıların diyaloga geçmeleri için azami gayret sarf ediyoruz. Bu çalışmaların semerelerini de görmeye başladık. Şu anda iki halk arasında gittikçe güçlenen sevgi ve saygı bağının oluştuğunu görmekteyiz.
Türklerin Güney Lübnan ve Gazze’ye duygusal bağlarının oluşması da, bu sevginin oluşmasında önemli rol oynadı. Bu yaklaşım, gelecekte iki ülke halkının kardeşlik duygularını güçlendirecektir diye ümit ediyorum.
Zeynebiye.com: Peki Türkiye’ye ve Türkiye’de yaşayan Şialara bir mesajınız var mı?
Seyyid: Türkiye’de hürriyet ve özgürlüğün olması çok güzel. Şii halkının, kendilerini asil Türk milletinin bir parçası olarak gördüklerini, kendilerini azınlık veya dışlanmış bir millet olarak görmediklerini gördüm. Kendilerini Türk milletinin bir parçası olarak görerek, milletin menfaati için çalışmaları çok güzel. Bu özgürlük ile ümit ediyorum ki Şiileri güzel bir gelecek beklemektedir. Nifak ehlinin Şii ve Sünniler arasında ayrılık çıkarmaya muvaffak olamamalarından dolayı da hamt ediyorum.
Zeynebiye.com: Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi'nin inşaatını da gezdiniz, şu anki mescitte halka da hitap ettiniz. Zeynebiye’ye geliş amacınızı, düşüncelerinizi ve Zeynebiye halkına mesajlarınızı da alabilir miyiz?
Seyyid: Zeynebiye’ye gelişimin sebebi, genel anlamda Türk halkına olan sevgim, saygım ve Türk halkının Ehlibeyt’e olan sevgisini görmemdir. Zeynebiye halkına selam vermek ve yerlerini bizzat görmek ve burada aynı medresede okuduğum arkadaşım Ş. Hamit Turan’ı ziyaret etmek istedim.
Buraları görmek beni ziyadesiyle mutlu etti, kalbim huzur buldu ve sevinç içerisinde memleketime dönmeme sebep oldu. İnşallah yapılacak olan bu müessese, Türk halkına büyük katkı sağlamaya vesile olur. Buradan çok güzel duygularla ayrılıyorum.
Camide kalabalık bir kitlenin olduğunu ve Ş. Hamit Turan’a büyük bir ilgi gösterdiklerini gördüm, değerli Hamit Hocanın da halkın sorunlarıyla samimiyetle ve özveriyle ilgilendiğini görmek beni fazlasıyla mutlu etti.
Sizlere fazlasıyla dua edeceğim ve güzel Zeynebiye halkının da dualarını bekliyorum. Hepinizi selamlıyorum…