The Economist, "Türkiye ve Ortadoğu-Doğuya ve Güneye Bakmak" başlıklı makalesinde, Türkiye'nin son dönemdeki dış politikasını ve bölgesinde oynadığı rolü konu aldı.
Makalenin yanında ise dergi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sırtını Batı'ya dönmüş, elinde teleskopla cami minaresinden Doğu'ya bakarken çizilmiş bir karikatürüne yer verdi.
"Avrupa'nın kararsızlığından bıkan ve sıkılan Türkiye, Arap komşularıyla yıllardır süren husumetini değiştiriyor" ifadesiyle başlayan derginin makalesinde, "Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Türkler Ortadoğu'ya geleli 1000 yıl oldu. Bu bin yılın yarısı bölgeyi yönettiler. Ama Osmanlı İmparatorluğu çöküp, Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulunca, eski köklerinden koparak, Avrupa'ya yöneldiler ve Amerika'nın Sovyetler Birliğiyle soğuk savaşını kabul ettiler" denildi.
"Türklerin artık Ortadoğu'ya geri döndüğü"nün öne sürüldüğü makalede, Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'yla ihracatının son 7 yılda 7 kat artarak 2008 yılında 31 milyar dolara ulaştığı belirtildi.
Nabucco, İran ve Ermenistan...
Türkiye'nin Nabucco projesi gibi enerji anlaşmalarına attığı imzalara, Ortadoğu ve Arap ülkelerinde yaptığı yatırımlara da dikkat çekilen makalede, Türkiye'nin ayrıca Irak'ın kuzeyinde de birçok altyapı anlaşması imzaladığı ve alışveriş merkezleri, oteller ve okullar yaptığı kaydedildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son İran ziyaretinin ve "İran'ın sivil amaçlarla nükleer enerji üretebilme hakkı olduğu" görüşlerinin de anımsatıldığı dergide, Ermenistan'la son dönemde ilerleyen ilişkilere ve imzalanan protokollere de değinildi.
Makalede, "Eğer iki ülkenin parlamentoları da atılan adımı onaylarsa, 16 yıldır donmuş olan diplomatik bağlar yeniden kurulacak" denildi."Komşularla sıfır problem" politikası
"Bu pragmatik diplomasinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından şevkle yürütüldüğünü" yazan dergi, Davutoğlu'nun "Stratejik Derinlik" kitabına da gönderme yaparak, kitapta "komşularla sıfır problem" politikasının anlatıldığını belirtti.
Bölgedeki güç boşluğunun Türkiye'nin başarılı olmasına neden olduğunu yazan dergide, "Türkiye'nin bölgede olumlu karşılanmasının bir sebebi de, İran'a göre birçok Arabın Türkiye'yi daha ılımlı bir denge ve Batıya açılan bir pencere olarak görmesi" ifadeleri yer aldı.
Suriye ile ilişkiler
Dergi bu çerçevede Türkiye'nin Suriye ile ilişkilerine de değindi. Türk yetkililerin, Doğu'ya ilginin Batı'ya karşı soğuma anlamına gelmediğini anlattıklarını kaydeden dergi, yetkililerin Türkiye'yi kullanışlı bir köprü, barış için bölgesel bir güç ve demokrasi modeli olarak sunduklarını yazdı.
Batılı ülkelerin de genel olarak bu görüşe katıldığı ve Türkiye'nin Doğu'ya kayışına karşı çıkmadıkları belirtildi. Ancak dergi Batının bu tavrının değişebileceğine işaret etti.
The Economist, "Eğer Türkiye'nin AB'ye katılım amacı ölür ya da Türkiye İran'a baskı girişimlerini zayıflatıyor gibi görünürse, Batının bu ılımlı tavrının değişebileceğini" yazdı.
Türkiye'nin Doğu'ya yönelmesinin bedelleri olduğunu, Türkiye-İsrail ilişkilerinin mevcut durumunu örnek göstererek anlatan dergi, Türkiye'de özellikle kamuoyunun İsrail'e karşı artan bir "düşmanlık" beslediğini kaydetti. Ancak makalede Türk yetkililerin, "İsrail'le ilişkileri kesmek gibi bir niyetleri olmadığı" görüşlerine de yer verildi.
Batı'nın Türkiye kaygısına Erdoğan yorumu
Türkiye'nin izlediği dış politika bir süredir tartışma konusu... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki çıkışıyla başlayan süreç İsrail ile tatbikat krizine kadar vardı.
Türkiye'nin yüzünü Batı'dan Doğu'ya çevirdiği haberlerinin yoğunlaştığı böyle bir gündemde İran'a giden Erdoğan'a da ziyareti sırasında bu soru soruldu. Başbakan'ın cevabı "Türkiye'nin bir yüzü Batı'ya bakıyor, bir yüzü Doğu'ya bakıyor" oldu. Batı basını da bu konudaki endişelere geniş yer ayırıyor.