Zeynebiye Camii'ndeki Cuma hutbesinde binlerce kişiye seslenen değerli liderimiz, hutbesinin ikinci kısmında Azerbaycan ile yaşanan bayrak krizini değerlendirdi. Kardeşlik ilişkilerine zarar gelmemesi için yetkilileri, empati yaparak dikkatli davranmaya çağırdı.
"Değerli müminler, empati güzel şeydir. İnsan kendini karşındakinin yerine koymalıdır. Bu, insan hakları konusunda geçerli bir yoldur, ve en kolay yoldur, en hafifi budur. En azı bu.. Bu en azı yapman gereken şeydir. İmam da böyle buyurmuştur, en azından bunu yapabilirsin, Müslümana karşı, insanlara karşı. Ve kendini onun yerine koy, sen olsan ne yaparsın? Sen olsan kabul eder misin? Sen olsan sevinir misin? Sen olsan hoşlanır mısın? Sen olsan zoruna gider mi? Hoşlanmaz isen de başkasına yapma o davranışı, o sözü, o tavrı. Sana nasıl davranılmasını istiyorsan başkasına öyle davran. İmam buyuruyor ki, en asgari koruman gereken hukuk budur; empati. Kendini koy onun yerine, kendine yapılmasını istemediğin şeyi ona yapma. Kendine yapılmasını arzuladığın şeyi sen de ona yap. Sana yapıldığında hoşuna gidiyorsa, sen de ona yap. Düşünce elinden tutulsun istiyorsan, düşenin elinden tut. Bu aslında toplumsal anlamda, toplumlar arası ilişkilerde, ülkeler arası ilişkilerde geçerli esastır.
Azerbaycan bayrakları alınıp yere mi, kutuya mı, çöpe mi atılırsa, bu, incitir kardeşimi, inciitir. Ondan sonra birileri kalkıp burdan, o ülkede, o gönderden bizim bayrağımız niye indirildi, dese haksızdır, yanlış konuşmuş olur. Yani indirilsin mi? Hayır, indirilmesin elbette. Ben diyorum ki, yanlışı kimse yapmasın. Kardeş ihaneti yaşatmasın birbirine. Dost ihaneti ağır vurur, bu yaşatılmasın. "