Uygurların sürgündeki lideri Rabiya Kadir, Çin'in Doğu Türkistan bölgesindeki olaylardan sonra 9 Uygur'un idam edildiğini bildirerek, Pekin'le görüşme çağrısını yineledi.
Çin'deki etnik azınlıkların ve kadınların yaşam koşulları konusunda Japonya'da 10 gün sürecek bir dizi konferansa katılan Kadir AFP'ye verdiği röportajda, "idama mahkum edilen 11 Uygur'dan 9'u (cezası) infaz edildi" dedi.
Kendilerine ulaşan bilgilere göre, 5 Temmuz ve 1 Ekim arasında 10 binden fazla Uygur'un gözaltına alındığını ve hapsedildiğini söyleyen Rabiya Kadir, ancak kaç kişinin öldüğünü ya da öldürüldüğünü, kaç kişinin hala cezaevinde olduğunu kimsenin bilmediğini kaydetti.
Kadir, "Çin hükümetiyle konuşmak istiyoruz" diyerek, bu yönde Çin hükümetine bir mektup yazdığını belirtti. Kadir, "Çin hükümeti bize bir otonomi vermeli, ama ulusumuzu, eğitimimizi, dinimizi, ifade özgürlüğümüzü yok ediyor" dedi.
Çin hükümeti dün Kadir'in Japonya'ya ziyaretini protesto etmişti.
Doğu Türkistan makamları, bir süre önce yaptıkları açıklamada, özerk bölgenin başkenti Urumçi'yi sarsan 5 Temmuzdaki olaylardan sonra 12 kişinin idam cezasına çarptırıldığını belirtmişti.
YÜZLERCE UYGURDAN HABER ALINAMIYOR
Öte yandan, Çin askerleri tarafından Urumçi'de gözaltına alınan yüzlerce Uygur'dan, aradan geçen üç aya rağmen hiçbir haber alınamadığı açıklandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından açıklanan rapora göre, 5 Temmuz'da başlayan olayların ardından, çoğunluğu evlerine baskın yapılarak götürülen yüzlerce Uygur erkeği "kayıp"!
Rapora göre , aralarında çocukların da bulunduğu 43 'kayıp' Uygur genci hakkında ellerinde gözaltına alındıklarına dair belge olmasına rağmen, akıbetleri hakkında hiçbir bilgi bulunmuyor.
Bu 43 ismin sadece "buzdağının görünen yüzü" olduğunu kaybeden İnsan Hakları İzleme Örgütü, "Onları Aramaya Bile Korkuyoruz" başlığıyla yayınladığı raporda, Çin askerlerinin yüzlerce evi bastığını ve tüm Uygur erkeklerini götürdüğünü ifade ediyor.
Protesto eylemlerine katılmadıkları halde gözaltına alınan Uygurlar'ın 12 ile 45 yaş arasında olduğu belirtiliyor.
Raporda, Çin askerleri tarafından götürülen 14 yaşındaki Şerafettin'in de 'kayıp Uygurlar' arasında olduğu kaydediliyor. Çocuğun babası polise beş defa başvuruda bulunmasına rağmen sadece "isminin gözaltı listesinde olmadığı" cevabını alabilmiş.
Raporu basına açıklayan örgütün Asya temsilcisi Brad Adams, uluslararası toplumu "kayıplara ne olduğu konusunda açık cevaplar vermesi için Çin'e baskı yapın" çağrısında bulundu.
Uygur ailelerin, yakınlarının hayatta olup olmadığı konusundaki sorularla acı çektiğini söyleyen Adams, ticari kaygılarla Çin'in yaptıklarının görmezden gelinmemesini istedi.
Dünyabülteni
Çin'deki etnik azınlıkların ve kadınların yaşam koşulları konusunda Japonya'da 10 gün sürecek bir dizi konferansa katılan Kadir AFP'ye verdiği röportajda, "idama mahkum edilen 11 Uygur'dan 9'u (cezası) infaz edildi" dedi.
Kendilerine ulaşan bilgilere göre, 5 Temmuz ve 1 Ekim arasında 10 binden fazla Uygur'un gözaltına alındığını ve hapsedildiğini söyleyen Rabiya Kadir, ancak kaç kişinin öldüğünü ya da öldürüldüğünü, kaç kişinin hala cezaevinde olduğunu kimsenin bilmediğini kaydetti.
Kadir, "Çin hükümetiyle konuşmak istiyoruz" diyerek, bu yönde Çin hükümetine bir mektup yazdığını belirtti. Kadir, "Çin hükümeti bize bir otonomi vermeli, ama ulusumuzu, eğitimimizi, dinimizi, ifade özgürlüğümüzü yok ediyor" dedi.
Çin hükümeti dün Kadir'in Japonya'ya ziyaretini protesto etmişti.
Doğu Türkistan makamları, bir süre önce yaptıkları açıklamada, özerk bölgenin başkenti Urumçi'yi sarsan 5 Temmuzdaki olaylardan sonra 12 kişinin idam cezasına çarptırıldığını belirtmişti.
YÜZLERCE UYGURDAN HABER ALINAMIYOR
Öte yandan, Çin askerleri tarafından Urumçi'de gözaltına alınan yüzlerce Uygur'dan, aradan geçen üç aya rağmen hiçbir haber alınamadığı açıklandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından açıklanan rapora göre, 5 Temmuz'da başlayan olayların ardından, çoğunluğu evlerine baskın yapılarak götürülen yüzlerce Uygur erkeği "kayıp"!
Rapora göre , aralarında çocukların da bulunduğu 43 'kayıp' Uygur genci hakkında ellerinde gözaltına alındıklarına dair belge olmasına rağmen, akıbetleri hakkında hiçbir bilgi bulunmuyor.
Bu 43 ismin sadece "buzdağının görünen yüzü" olduğunu kaybeden İnsan Hakları İzleme Örgütü, "Onları Aramaya Bile Korkuyoruz" başlığıyla yayınladığı raporda, Çin askerlerinin yüzlerce evi bastığını ve tüm Uygur erkeklerini götürdüğünü ifade ediyor.
Protesto eylemlerine katılmadıkları halde gözaltına alınan Uygurlar'ın 12 ile 45 yaş arasında olduğu belirtiliyor.
Raporda, Çin askerleri tarafından götürülen 14 yaşındaki Şerafettin'in de 'kayıp Uygurlar' arasında olduğu kaydediliyor. Çocuğun babası polise beş defa başvuruda bulunmasına rağmen sadece "isminin gözaltı listesinde olmadığı" cevabını alabilmiş.
Raporu basına açıklayan örgütün Asya temsilcisi Brad Adams, uluslararası toplumu "kayıplara ne olduğu konusunda açık cevaplar vermesi için Çin'e baskı yapın" çağrısında bulundu.
Uygur ailelerin, yakınlarının hayatta olup olmadığı konusundaki sorularla acı çektiğini söyleyen Adams, ticari kaygılarla Çin'in yaptıklarının görmezden gelinmemesini istedi.
Dünyabülteni