İstanbul Halkalı'daki Zeynebiye Camii'nde cuma hutbesinde binlerce kişiye seslenen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, ülkemizin gündemindeki meseleleri değerlendirdi.

Değerli liderimiz, hutbesinin konuya ilişkin bölümünde şunları söyledi:

"Hükümetin Ermenistan'la ilişkilerimizi normalleştirme gayretleri ülkemizin gündemini meşgul etmekte ve bizi yakından ilgilendirmektedir. Her aklıselim şahıs bilir ki, dış ilişkilerin belirlenmesinde kar-zarar hesabı yapılır. Ülkenin bir meselede karı zararından fazla ise o icraat gerçekleştirilir. Ermenistan ile sınır kapılarımız 2-3 yıl açıktı. Ne Kars abad oldu ne de Iğdır. İki milyon aç Ermeninin hiçbir getirisi olmaz.

Peki düşman mı olalım? Tabi ki dost olalım. Dışişleri bakanımızın dediği gibi biz de sıfır sorun arzuluyoruz; fakat sorunları yaratan bizler miyiz? Sorunları yaratan taraf onlar ise nasıl sıfırlayacağız  sorunlarımızı? Örneğin Ermenistan ile, Yunanistan ile sorunlarımızı nasıl sıfırlarız? Ege'yi Rum gölü yaparak mı? Kıbrıs'ı vererek mi? İstanbul'umuzu Yunan toprağı görerek mi?

Allah, sevgili dışişleri bakanımızın yardımcısı olsun; kısa sürede yoğun bir tempo içinde çalıştı. Tabi ki, bu bakanımızın iyiniyeti. Ancak, Ermenistan ülkemin topraklarının bir kısmını kendi toprağı olarak görüyor; en büyük dağımızı milli sembolü olarak görüyor; soykırım hezeyanını sürdürüyor; müzelerini, anıtlarını büyütüyor. Şimdi biz sorunları nasıl çözelim?

Dünyanın çeşitli bölgelerinde başımıza ne işler açtılar, ASALA'yı yaratıp diplomatlarımızı terör ettiler. Bizim bu konularda yapabilecek bir şeyimiz yok! Ağrı Dağı'nı mı vereceğiz; altı vilayetimizi mi vereceğiz; sözde soykırımı kabul edip özür mü dileyeceğiz?!

Ermenistan'la havayı ısıtıyoruz da, soydaşımız, dindaşımız, topraklarının yüzde yirmisi Ermeni işgali altında olan Azerbaycan'ı göz ardı mı ediyoruz? Onları kırmayalım. Azerbaycan kırılırsa biz de kırılırız. Ermenistan'ın nüfusundan fazla bizim burada nüfusumuz var. Hükümetimiz kendi vatandaşını kırmamalıdır. Azerbaycan'ı üzmeyecek, Azerbaycan toprağının tek karışını bile işgal altında bırakmayacak çözümler üretilmelidir. Ama, vazgeçilmez
haklarımızdan vazgeçerek yapılacak öneriyi hiç kimse kabul etmez.

Sayın başbakanımızın, geçtiğimiz mayıs ayında Azerbaycan Milli Meclisi'nde verdiği sözü destekliyoruz ve bu tutacağını düşünüyoruz. Başbakanımız bu sözü hem Türk milletine hem de Azerbaycan'a vermiştir, tabi ki sözünde duracaktır. Ermenistan'la barışalım; ama önce Azerbaycan toprağından çekilsin!"