Cihan haber ajansından aktardığı habere göre, Dursun Topçu seminerde yaptığı konuşmada, dünyada helal gıda kavramının üretimde kullanılan yardımcı madde ve ana maddenin İslam dini tarafından helal kabul edilen maddeler olarak kabul edildiğini belirterek, "Helal gıda ürünün İslami kurallara uygun olduğunu gösterir. Araştırmalara göre dünyada helal gıda ürünlerini tüketen yaklaşık 2 milyar tüketici var. Bu tüketicilerin 10 milyonu Amerika'da, 30 milyonu Avrupa'da 350 milyonu Afrika'da 950 milyonu Asya ve 350 milyonu Ortadoğu'da yaşıyor." dedi.
Avrupa'daki 67 milyar dolarlık değere sahip olan helal gıda sektörünün Müslüman toplumlarda değil diğer ülkelerde geliştiğinin altını çizen Topçu, mevcut helal gıda ticaretinin dünya helal gıda pazarının sadece yüzde 10'unu karşıladığına işaret etti.
bir ürünün helal gıda sertifikasına sahip olmasının uluslararası pazarda kendisine yer bulacak anlamına gelmediğini belirterek, "Helal ürünler kalite güvenilirlilik paketleme ve etiketleme açısından evrensel standartları yakalayamıyor. Müslüman ülkelerde üretilen çok sayıda ürün bu standartları yakalayamadığı için markalaşamıyor." diye konuştu.
Dünyada helal gıda sertifikası bulunan ülkelerden bazılarının ABD, Almanya, Avustralya, Brezilya, Arjantin, Çin, Hollanda, Yeni Zelanda olarak sıralayan Sayar, 13-16 Ekim tarihlerinde İstanbul'da bir toplantı düzenleneceğini bildirdi.
20. asırda helal gıda arayışlarını sürdüren Müslümanların Yahudilerin uygulamakta olduğu Kosher sistemini incelediklerini belirten Büyüközer, İslam dünyasında helal sertifikalama işinin öncülüğünü Malezya ve Endonezya'nın yaptığını kaydetti.
İslam Konferansı Teşkilatı'nın (İKT) standart akredite kuruluş oluşturma gayretleri içinde olduğuna işaret eden Büyüközer, Türkiye'den bu çalışmalara sadece TSE'nin katıldığını ve diğer sivil toplum örgütlerinin bu çalışmalara dâhil edilmemesini eleştirdi.
Avrupa'daki 67 milyar dolarlık değere sahip olan helal gıda sektörünün Müslüman toplumlarda değil diğer ülkelerde geliştiğinin altını çizen Topçu, mevcut helal gıda ticaretinin dünya helal gıda pazarının sadece yüzde 10'unu karşıladığına işaret etti.
bir ürünün helal gıda sertifikasına sahip olmasının uluslararası pazarda kendisine yer bulacak anlamına gelmediğini belirterek, "Helal ürünler kalite güvenilirlilik paketleme ve etiketleme açısından evrensel standartları yakalayamıyor. Müslüman ülkelerde üretilen çok sayıda ürün bu standartları yakalayamadığı için markalaşamıyor." diye konuştu.
Dünyada helal gıda sertifikası bulunan ülkelerden bazılarının ABD, Almanya, Avustralya, Brezilya, Arjantin, Çin, Hollanda, Yeni Zelanda olarak sıralayan Sayar, 13-16 Ekim tarihlerinde İstanbul'da bir toplantı düzenleneceğini bildirdi.
20. asırda helal gıda arayışlarını sürdüren Müslümanların Yahudilerin uygulamakta olduğu Kosher sistemini incelediklerini belirten Büyüközer, İslam dünyasında helal sertifikalama işinin öncülüğünü Malezya ve Endonezya'nın yaptığını kaydetti.
İslam Konferansı Teşkilatı'nın (İKT) standart akredite kuruluş oluşturma gayretleri içinde olduğuna işaret eden Büyüközer, Türkiye'den bu çalışmalara sadece TSE'nin katıldığını ve diğer sivil toplum örgütlerinin bu çalışmalara dâhil edilmemesini eleştirdi.