Demokrasiden dem vuranların kıblesi olan ABD, Irak’la Afganistan’ı işgal ederek Büyük Ortadoğu Projesi “BOP”u gerçekleştirebilmek için ikiz kuleleri gözden çıkarmış ve çağın belki de en büyük komplosuna imza atan Bush’la Cheny ikilisi, bu bahaneyle dünyayı kan gölüne çevirip iç ve dış muhaliflerini bir kalemde safdışı bırakmışlardı.. Bu korkunç komplonun üzerinden 9 yıl geçiyor şimdi; ama Müslüman ve Orta Doğu kökenli Amerikalılar 11 Eylül sabahı evlerinden çıkarken her zamankinden daha tedirgin. İkiz Kule saldırısı ertesinde başlatılan ırk odaklı cadı avı zaman içinde hız kesse de önyargıların hala yaygın olduğu bir gerçek.
Ntvmsnbc’nin haberine göre üzerinden 9 yıl geçti ve genç Müslüman Amerikalılar için 9/11 olayları silik birer anı. Ancak toplumda kendilerine karşı bakışın hiç bir zaman eskisi gibi olmayacağını da biliyorlar. “Her yıl bugün, karnımda ağrıyla uyanıyorum” diye anlatıyor Nancy Rokayak. Mısırlı eşiyle evlendikten sonra Müslümanlığı seçen ve başını örtmeye başlayan 45 yaşındaki Rokayak, 11 Eylül’de sokağa çıktığında insanların kendisine farklı baktığı ve olaylardan onu sorumlu tuttuğu hissiyatına kapılıyor; korunma içgüdüsüyle yakasına kırmızı-beyaz-mavi renkli 9/11 anma rozeti takıyor ve evinden çok uzaklaşmıyor.
New York’un Bronx semtinde oturan 41 yaşındaki Sarah Seyit 9/11 yıldönümlerinde evden çıkmaya tereddüt ettiğini belirtiyor. Boeing’ler kulelere çarptığında olayın şokunu atlatıktan hemen sonra oğlunun okuduğu Müslüman okuluna koştuğunu ve oğlunu alarak eve getirdiğini hatırlıyor. Seyit, “okuldaki diğer Müslüman veliler kendi emniyetim için başımı açmamı telkin etti. Açmadım ve hala açmıyorum. Ancak o zamanki gerginlik ara ara kendini gösteriyor. Nerede ne zaman nasıl konuşmalıyım, buna dikkat etmem gerekiyor” diyor.
İSLAM’I ŞİDDETLE ÖZDEŞLEŞTİRME EĞİLİMİ YAYGIN
Saldırıların Amerikan toplumunda oluşturduğu duygular oldukça karmaşık. Dayanışmayla aşılmaya çalışılan derin acıdan kişilere yönelen nefret söylem ve eylemlerine kadar türlü türlü tepkiler kayda geçti. Amerikalı Müslümanların ABD’deki konumu ve rolü artık eskisi gibi değil.
Din ve Kamusal Yaşam Üzerine Pew Forumu adlı kuruluşun anketine göre bugün Amerikan toplumunun yüzde 38’i, İslam’ın diğer dinlere kıyasla şiddeti daha çok teşvik eden bir din olduğuna inanıyor. Bu düşüncenin yansımalarını her gün hisseden Amerikalı Müslümanlar, camilerin dinlendiğinden şüpheleniyor ama kendilerinin saklayacak bir şeyleri olmadığını tekrar edip duruyor.
Doğma büyüme New York’lu olan 32 yaşındaki İbrahim Abdülmetin Dünya Ticaret Merkezi saldırısında çok yakın bir arkadaşını kaybetmiş. Müslümanların 9/11’den sonra camiye ve kendi cemaatlerine daha çok kapandığı eleştirisinde bulunan Abdülmetin, Amerikan toplumuna gerektiği kadar entegre olmayı başaramadıklarını düşünüyor.
Sözlü tacizlerle karşılaşan Müslüman Amerikalıların sayısı az değil. Sokakta ona ‘Taliban’ diye bağıran tacizcilerle karşılaştığını belirten Abdül-Metin, 9/11yıldönümünde televizyonu fazla açmadığını ve o günü ailesiyle ve annesiyle geçirdiğini söylüyor ve ekliyor: “Televizyon ve gazetelerde hala ‘bakın bize neler yaptılar’ duygusunu taşıyan bir dil kullanılıyor”.
GELECEK KAYGISI
Bu yıl 9/11 yıl dönümü hem Cuma gününe hem de Ramazan ayına denk geldi. Camileri dolduran Müslüman Amerikalılar, şiddet, terörizm ve eşitlik vurgulu hutbeleri her zamankinden daha çok dinliyor.
New York Müslüman Barosu başkanı Asım Rahman, saldırı olduğu gün tüm Amerikalılar gibi derin bir acı duyduğunu ve o günü hayatını kaybedenler için dua ederek geçirdiğini anlatıyor. Rahman, Müslüman toplumun kendi içinde özeleştiri yapıp şiddet unsurlarını temizlemesi yönündeki görüşlerden de rahatsız.
Kamran Memon ise Müslüman Amerikalıların ulusal bağlılık ve güvenlik konusunda daha çok şey öğrenmesi gerektiği kanısında. Muslims for A Safe America adlı örgütü kuran Illinois’li avukat Memon, bir yandan da saldırıların İslam inancına dayanarak gerçekleştirildiği algısıyla boğuşuyor.
Memon da çoğu Müslüman Amerikalı gibi 9/11’i evinde geçiriyor. Bugünlerde geçmişi değil geleceği daha çok düşünüyor. Onu rahatsız eden, benzeri bir olayın daha yaşanması halinde ülkedeki Müslümanların ciddi dışlanma ve hatta ülkeden sürülme tehlikesiyle karşılaşacak olması ihtimali. Diyor ki: “Çoğu Müslüman Amerikalı, bir terörist saldırı daha olursa hükümetin bizi toplama kamplarına tıkacağından neredeyse emin”.
Memon sözlerini şöyle bağlıyor: “Bugün Müslüman topluma karşı nefret ve kızgınlık azaldı. Ancak bir saldırı daha olursa kızımın bu ülkedeki geleceği konusunda ciddi endişelerim olur”.
Evet !.. Bu ülkenin adı: Özgürlükler Ülkesi (!!) Amerika!!!
FHA
Ntvmsnbc’nin haberine göre üzerinden 9 yıl geçti ve genç Müslüman Amerikalılar için 9/11 olayları silik birer anı. Ancak toplumda kendilerine karşı bakışın hiç bir zaman eskisi gibi olmayacağını da biliyorlar. “Her yıl bugün, karnımda ağrıyla uyanıyorum” diye anlatıyor Nancy Rokayak. Mısırlı eşiyle evlendikten sonra Müslümanlığı seçen ve başını örtmeye başlayan 45 yaşındaki Rokayak, 11 Eylül’de sokağa çıktığında insanların kendisine farklı baktığı ve olaylardan onu sorumlu tuttuğu hissiyatına kapılıyor; korunma içgüdüsüyle yakasına kırmızı-beyaz-mavi renkli 9/11 anma rozeti takıyor ve evinden çok uzaklaşmıyor.
New York’un Bronx semtinde oturan 41 yaşındaki Sarah Seyit 9/11 yıldönümlerinde evden çıkmaya tereddüt ettiğini belirtiyor. Boeing’ler kulelere çarptığında olayın şokunu atlatıktan hemen sonra oğlunun okuduğu Müslüman okuluna koştuğunu ve oğlunu alarak eve getirdiğini hatırlıyor. Seyit, “okuldaki diğer Müslüman veliler kendi emniyetim için başımı açmamı telkin etti. Açmadım ve hala açmıyorum. Ancak o zamanki gerginlik ara ara kendini gösteriyor. Nerede ne zaman nasıl konuşmalıyım, buna dikkat etmem gerekiyor” diyor.
İSLAM’I ŞİDDETLE ÖZDEŞLEŞTİRME EĞİLİMİ YAYGIN
Saldırıların Amerikan toplumunda oluşturduğu duygular oldukça karmaşık. Dayanışmayla aşılmaya çalışılan derin acıdan kişilere yönelen nefret söylem ve eylemlerine kadar türlü türlü tepkiler kayda geçti. Amerikalı Müslümanların ABD’deki konumu ve rolü artık eskisi gibi değil.
Din ve Kamusal Yaşam Üzerine Pew Forumu adlı kuruluşun anketine göre bugün Amerikan toplumunun yüzde 38’i, İslam’ın diğer dinlere kıyasla şiddeti daha çok teşvik eden bir din olduğuna inanıyor. Bu düşüncenin yansımalarını her gün hisseden Amerikalı Müslümanlar, camilerin dinlendiğinden şüpheleniyor ama kendilerinin saklayacak bir şeyleri olmadığını tekrar edip duruyor.
Doğma büyüme New York’lu olan 32 yaşındaki İbrahim Abdülmetin Dünya Ticaret Merkezi saldırısında çok yakın bir arkadaşını kaybetmiş. Müslümanların 9/11’den sonra camiye ve kendi cemaatlerine daha çok kapandığı eleştirisinde bulunan Abdülmetin, Amerikan toplumuna gerektiği kadar entegre olmayı başaramadıklarını düşünüyor.
Sözlü tacizlerle karşılaşan Müslüman Amerikalıların sayısı az değil. Sokakta ona ‘Taliban’ diye bağıran tacizcilerle karşılaştığını belirten Abdül-Metin, 9/11yıldönümünde televizyonu fazla açmadığını ve o günü ailesiyle ve annesiyle geçirdiğini söylüyor ve ekliyor: “Televizyon ve gazetelerde hala ‘bakın bize neler yaptılar’ duygusunu taşıyan bir dil kullanılıyor”.
GELECEK KAYGISI
Bu yıl 9/11 yıl dönümü hem Cuma gününe hem de Ramazan ayına denk geldi. Camileri dolduran Müslüman Amerikalılar, şiddet, terörizm ve eşitlik vurgulu hutbeleri her zamankinden daha çok dinliyor.
New York Müslüman Barosu başkanı Asım Rahman, saldırı olduğu gün tüm Amerikalılar gibi derin bir acı duyduğunu ve o günü hayatını kaybedenler için dua ederek geçirdiğini anlatıyor. Rahman, Müslüman toplumun kendi içinde özeleştiri yapıp şiddet unsurlarını temizlemesi yönündeki görüşlerden de rahatsız.
Kamran Memon ise Müslüman Amerikalıların ulusal bağlılık ve güvenlik konusunda daha çok şey öğrenmesi gerektiği kanısında. Muslims for A Safe America adlı örgütü kuran Illinois’li avukat Memon, bir yandan da saldırıların İslam inancına dayanarak gerçekleştirildiği algısıyla boğuşuyor.
Memon da çoğu Müslüman Amerikalı gibi 9/11’i evinde geçiriyor. Bugünlerde geçmişi değil geleceği daha çok düşünüyor. Onu rahatsız eden, benzeri bir olayın daha yaşanması halinde ülkedeki Müslümanların ciddi dışlanma ve hatta ülkeden sürülme tehlikesiyle karşılaşacak olması ihtimali. Diyor ki: “Çoğu Müslüman Amerikalı, bir terörist saldırı daha olursa hükümetin bizi toplama kamplarına tıkacağından neredeyse emin”.
Memon sözlerini şöyle bağlıyor: “Bugün Müslüman topluma karşı nefret ve kızgınlık azaldı. Ancak bir saldırı daha olursa kızımın bu ülkedeki geleceği konusunda ciddi endişelerim olur”.
Evet !.. Bu ülkenin adı: Özgürlükler Ülkesi (!!) Amerika!!!
FHA