Doğu Türkistan'ın başkenti Urumçi'deki Güvenlik Merkezi, yüzlerce Uygur'un hayatını kaybettiği olaylarda rol aldığını iddia ettiği kişilerin isimlerini ve fotoğraflarını yayınladı. Çinli yetkililer, "kaçabilecek kadar şanslı olmadıklarını" öne sürdüğü 15 Uygur'a teslim olmaları için 10 gün süre tanıdı. 'Kaçaklar'ın yakalanmasında yardımcı olacaklar için de ödül vadedildi.
Teslim olmayı reddedenlerin "en ağır şekilde" cezalandırılacağı tehdidi de yapılan resmi açıklamada, son birkaç günde, "farklı etnik gruplardan yerel halkın ihbarları" sonucu 253 Uygur'un daha tutuklandığı duyuruldu.
ÇİN İNSAN HAKLARI AVUKATLARININ DA PEŞİNDE
Öte yandan, Çin hükümeti ülkede insan hakları ihlallerini araştıran avukatlara karşı sert önlemler alıyor.
Geçtiğimiz iki hafta içinde yüzlerce avukatın gözaltına alındığı, insan hakları davalarına bakan 50'den fazla avukatın ise lisanslarının iptal edildiği kaydedildi.
Lisansları iptal edilen avukatların büyük çoğunluğunu Uygur ve Tibet haklarını savunan hukukçuların oluşturduğu belirtildi.
Ülkede insan hakları alanında faaliyet gösteren avukatların yüzde 70'inin "taciz edildiğini" ifade eden bir hukuk bürosu yetkilisi, bu tür davalara bakan hukuk bürolarının çoğunun kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.
"İllegal faaliyet" gerekçesiyle hukuk bürolarına baskınlar düzenleyen Çin polisinin, ofislerdeki bilgisayar ve belgelere de el koydu.
İnsan hakları örgütleri ve avukatlar, baskınların, benzer konularda çalışan diğer örgütlere gözdağı niteliği taşıdığını da belirtiyor.
Uluslararası Af Örgütü Amnesty de, gözaltına alınan ve avukatlık hakları ellerinden alınan Çinli hukukçuların, ülkede mazlumların yanında olmak için direnen "bir kaç iyi adam" olduğunu duyurdu.
Çin'de yaşamaya ve insan haklarını savunmaya devam eden bu "küçük ama cesur gruba" karşı başlatılan kampanyayı kınayan Amnesty, Çin hükümetini ülkedeki insan hakları savunucularını susturmaya çalışmakla suçladı.
Dünyabülteni
Teslim olmayı reddedenlerin "en ağır şekilde" cezalandırılacağı tehdidi de yapılan resmi açıklamada, son birkaç günde, "farklı etnik gruplardan yerel halkın ihbarları" sonucu 253 Uygur'un daha tutuklandığı duyuruldu.
ÇİN İNSAN HAKLARI AVUKATLARININ DA PEŞİNDE
Öte yandan, Çin hükümeti ülkede insan hakları ihlallerini araştıran avukatlara karşı sert önlemler alıyor.
Geçtiğimiz iki hafta içinde yüzlerce avukatın gözaltına alındığı, insan hakları davalarına bakan 50'den fazla avukatın ise lisanslarının iptal edildiği kaydedildi.
Lisansları iptal edilen avukatların büyük çoğunluğunu Uygur ve Tibet haklarını savunan hukukçuların oluşturduğu belirtildi.
Ülkede insan hakları alanında faaliyet gösteren avukatların yüzde 70'inin "taciz edildiğini" ifade eden bir hukuk bürosu yetkilisi, bu tür davalara bakan hukuk bürolarının çoğunun kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.
"İllegal faaliyet" gerekçesiyle hukuk bürolarına baskınlar düzenleyen Çin polisinin, ofislerdeki bilgisayar ve belgelere de el koydu.
İnsan hakları örgütleri ve avukatlar, baskınların, benzer konularda çalışan diğer örgütlere gözdağı niteliği taşıdığını da belirtiyor.
Uluslararası Af Örgütü Amnesty de, gözaltına alınan ve avukatlık hakları ellerinden alınan Çinli hukukçuların, ülkede mazlumların yanında olmak için direnen "bir kaç iyi adam" olduğunu duyurdu.
Çin'de yaşamaya ve insan haklarını savunmaya devam eden bu "küçük ama cesur gruba" karşı başlatılan kampanyayı kınayan Amnesty, Çin hükümetini ülkedeki insan hakları savunucularını susturmaya çalışmakla suçladı.
Dünyabülteni