Özgündüz cuma hutbesinin ikinci bölümünü İslam dünyasındaki gelişmelere ayırarak, gündemi değerlendirdi. Geçtiğimiz hafta Almanya'da hakim ve polislerin gözleri önünde ırkçı bir Alman tarafından mahkemede 18 yerinden bıçaklanarak öldürülen Merve Şirbini olayındaki çifte standardı ve Çin Halk Cumhuriyeti'nde Müslüman Uygur Türkleri'ne karşı uygulanan terörün bu ülkelerin ikiyüzlülüğünü gösterdiğini belirten değerli liderimiz şunları vurguladı:
"Almanya'da bir Müslüman kadını ırkçı bir Alman taciz etti. O aile de Alman adaletine güvendi ve bunun bedelini canla ödedi. Saldırgan hakim ve polislerin gözleri önünde, minnacık yavrusunun ve eşinin gözleri önünde hamile kadını 18 bıçak darbesiyle öldürdü. Polisler ise onu durdurmaya çalışan kocayı kurşunladı. İşte Batı'nın anlayışı bu.. Batı hayranlarına işaf olunur.
Bir diğer mesele Çin'deki Müslüman Türk kardeşlerimizin durumu. Şu anda oradaki her Türk evinde ağıt var, yas var. Kendi ülkelerine, sözüm ona özerk evlerine ırkçı Çinlilerin doldurulmasıyla, çocuk yapmalarının yasaklanmasıyla yok edilmeye çalışılıyor. Bu da Çin hayranlarına işaf olunur. Adı halk cumhuriyeti olan bir devletin uyguladığı vahşet ortadadır. Soydaşıma, dindaşıma yapılan saldırıyı kınıyorum.
Çin'de insanlar Türk olduğu için, Almanya'da Müslüman olduğu için öldürüyor. Biz rahat içerisinde dünyanın diğer ucunda yapılan zulümlerden gaflet edemeyiz. Allah, oradaki Türkleri yok etmeye çalışan Çin rejimini yok etsin! Allah, İslam alemine ve ülkemize birlik beraberlik ihsan etsin. Müslümanları ırk, bölge, boy, soy olarak bölenleri yok etsin. Allah Müslümanları gaflet uykusundan uyandırsın!