Tarihçi Cezmi Yurtsever, Mısır'da 1. Dünya Savaşı'nda esir düşen Türk askerlerinden 15 bininin esir kamplarında krizol katkılı banyolarda gözlerinin kör edilmesi olayının unutturulmak istendiğini belirtti.
Yurtsever, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün MHP'li Oktay Vural'ın bu konudaki soru önergesine verdiği "Genelkurmay rapor ve arşivlerinde yapılan araştırmalarda İngilizlerce kasti olarak bir kör etme olayının gerçekleştirilmediği" yönündeki cevabının inandırıcılıktan uzak olduğunu kaydetti.
90 Yıl sonra ortaya çıkan gerçek yürekleri dağladı!
Cihan haber ajansının haberine göre, Yurtsever, daha önce gündeme getirdiği ve "Gözlerim Eyvah" isimli kitaba konu olan tarihi olayın aydınlatılması için Osmanlı arşivlerinde yaptığı çalışmaları yeniden gündeme getirdi. Yurtsever, Mısır'daki esir kamplarında krizol banyosuna sokularak gözleri kör edilen 15 bin Türk askeri ile ilgili olarak konunun 27 Mayıs 1921 tarihli TBMM oturumuna Edirne Milletvekilleri Faik ve Mehmet Şeref Beylerin getirdiğini hatırlattı. Osmanlıca tutanak belgelerin asıllarının Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi'nde bulunduğunu kaydeden Yurtsever, bu konudaki araştırma belgelerini 2008 yılı Eylül ayı içinde Tarih Kurumu kütüphanesinden aldığını hatırlattı. Yurtsever, "Konuyu gündeme getiren milletvekilleri kör edilen esir Türk askerleri ile ilgili yazışma belgelerinin Hariciye Nezareti arşivinde bulunduğunu da açıkladılar. Ve görüşleri tutanak belgelerine şu sözlerle yansıdı: Mısır'da bililtizam (gerek görülerek) İngilizin tadhiratı fenniye (fenni temizlik) bahanesiyle miktarı muayyeninden fazla (yeteri kadarından fazla) krizol banyosuna sokarak gözlerini kör ettikleri on beş bin evladın üzerinde irtikab edilen (uygulanan) bu cinayetin müteammit failleri (cinayetleri gerçekleştiren) olan İngiliz tabipleriyle garnizon kumandan ve zabitlerinin tecrim edilmesini de ilave eyleriz. 27 Mayıs 1337 (1921). Edirne Mebusu -Mehmed Şeref, Edirne Mebusu-Faik…"
Yurtsever, konuyla ilgili belgelerin Osmanlı Arşivi Hariciye Nezareti dosyaları içinde olduğunu hatırlatarak, olayı aydınlatacak belgeleri Genelkurmay Arşivi ve ATASE bölümünde aramanın gerekmediğini kaydetti. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün yaptığı açıklamaların inandırıcı olmadığını kaydeden Yurtsever daha sonra şunları aktardı: "Konu ile ilgili fotoğraflar da Avustralya Devlet Arşivi savaş fotoğrafları katalogunda bulunuyor. Olayın muhatabı bulunan İngiltere ve ABD arşivlerinde de olayı aydınlatacak belgelere ulaştım. 15 bin Türk askerinin krizol katkılı banyolarda gözlerinin kör edilmesi olayı doğrudur. Elde ettiğim bütün belge ve fotoğrafları internet sitemde yayınlıyorum."
Türk ve yabancı tarihçilerin ortak bir komisyon kurup ortaya çıkan gerçekleri dünya kamuoyuna açıklamaları gerektiğine dikkat çeken Yurtsever, bu yönde adım atacak kuruluşun ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan olduğunu kaydetti. Yurtsever, şöyle devam etti: "Elde ettiğim belge ve bilgileri "Gözlerim Eyvah" adı altında kitap olarak yayınlayıp kamuoyunun bilgisine sundum. Ancak uygun görülmesi halinde olayı araştıracak komisyonda bağımsız bir tarihçi olarak görev almak isterim. Çünkü Türk askerlerine yapılan uygulama dünya tarihinde eşi olmayan bir savaş suçudur. Ve sorumluların mutlaka özür dilemesi gerekir."
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bir süre önce verdiği soru önergesiyle, 1. Dünya Savaşı'nda İngilizlere esir düşen ve Mısır'ın İskenderiye şehri yakınlarındaki Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedilen 15 bin Türk askerinin, dezenfekte bahanesiyle sokuldukları yüksek miktarda krizol içeren havuzda kör edildiklerini iddiasını meclis gündemine taşımıştı. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Vural'a verdiği yanıtta, İngilizlere esir düşen Türk askerlerinin kasten kör edildikleri iddialarına ilişkin, ATASE (Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı) kütüphanesindeki iki kitabın ve ATASE arşivindeki belgelerin incelendiğini bildirdi. Bu belgelerden birinde İzmir'e gelen askerler arasında 303 askerin kör olarak döndüklerinin belirtildiğini anlatan Gönül, "Rapor, arşiv ve söz konusu eserlerde yapılan araştırmalar sonucunda, İngilizlerce kasti olarak bir kör etme olayının gerçekleştirilmediği, ancak özellikle İngilizlere esir düşen Türklerden binlercesinin kör döndükleri, bu olaylardan bazılarının yanlış ilaç verilmesi sonucunda meydana geldiği belirtilmektedir." dedi.
Bu haber İran basınında da büyük bir infial uyandırdı. Haberi İran basınına aktaran Fars Haber Ajansı'nın Türkçe servisine İran'ın çeşitli şehirlerinden yağan e maillerde İngiltere telin edilirken, Müslüman Türk halkına başsağlığı dileklerinin yanında, bu vahşetin derhal Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürülmesi isteniyor.
Yurtsever, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün MHP'li Oktay Vural'ın bu konudaki soru önergesine verdiği "Genelkurmay rapor ve arşivlerinde yapılan araştırmalarda İngilizlerce kasti olarak bir kör etme olayının gerçekleştirilmediği" yönündeki cevabının inandırıcılıktan uzak olduğunu kaydetti.
90 Yıl sonra ortaya çıkan gerçek yürekleri dağladı!
Cihan haber ajansının haberine göre, Yurtsever, daha önce gündeme getirdiği ve "Gözlerim Eyvah" isimli kitaba konu olan tarihi olayın aydınlatılması için Osmanlı arşivlerinde yaptığı çalışmaları yeniden gündeme getirdi. Yurtsever, Mısır'daki esir kamplarında krizol banyosuna sokularak gözleri kör edilen 15 bin Türk askeri ile ilgili olarak konunun 27 Mayıs 1921 tarihli TBMM oturumuna Edirne Milletvekilleri Faik ve Mehmet Şeref Beylerin getirdiğini hatırlattı. Osmanlıca tutanak belgelerin asıllarının Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi'nde bulunduğunu kaydeden Yurtsever, bu konudaki araştırma belgelerini 2008 yılı Eylül ayı içinde Tarih Kurumu kütüphanesinden aldığını hatırlattı. Yurtsever, "Konuyu gündeme getiren milletvekilleri kör edilen esir Türk askerleri ile ilgili yazışma belgelerinin Hariciye Nezareti arşivinde bulunduğunu da açıkladılar. Ve görüşleri tutanak belgelerine şu sözlerle yansıdı: Mısır'da bililtizam (gerek görülerek) İngilizin tadhiratı fenniye (fenni temizlik) bahanesiyle miktarı muayyeninden fazla (yeteri kadarından fazla) krizol banyosuna sokarak gözlerini kör ettikleri on beş bin evladın üzerinde irtikab edilen (uygulanan) bu cinayetin müteammit failleri (cinayetleri gerçekleştiren) olan İngiliz tabipleriyle garnizon kumandan ve zabitlerinin tecrim edilmesini de ilave eyleriz. 27 Mayıs 1337 (1921). Edirne Mebusu -Mehmed Şeref, Edirne Mebusu-Faik…"
Yurtsever, konuyla ilgili belgelerin Osmanlı Arşivi Hariciye Nezareti dosyaları içinde olduğunu hatırlatarak, olayı aydınlatacak belgeleri Genelkurmay Arşivi ve ATASE bölümünde aramanın gerekmediğini kaydetti. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün yaptığı açıklamaların inandırıcı olmadığını kaydeden Yurtsever daha sonra şunları aktardı: "Konu ile ilgili fotoğraflar da Avustralya Devlet Arşivi savaş fotoğrafları katalogunda bulunuyor. Olayın muhatabı bulunan İngiltere ve ABD arşivlerinde de olayı aydınlatacak belgelere ulaştım. 15 bin Türk askerinin krizol katkılı banyolarda gözlerinin kör edilmesi olayı doğrudur. Elde ettiğim bütün belge ve fotoğrafları internet sitemde yayınlıyorum."
Türk ve yabancı tarihçilerin ortak bir komisyon kurup ortaya çıkan gerçekleri dünya kamuoyuna açıklamaları gerektiğine dikkat çeken Yurtsever, bu yönde adım atacak kuruluşun ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan olduğunu kaydetti. Yurtsever, şöyle devam etti: "Elde ettiğim belge ve bilgileri "Gözlerim Eyvah" adı altında kitap olarak yayınlayıp kamuoyunun bilgisine sundum. Ancak uygun görülmesi halinde olayı araştıracak komisyonda bağımsız bir tarihçi olarak görev almak isterim. Çünkü Türk askerlerine yapılan uygulama dünya tarihinde eşi olmayan bir savaş suçudur. Ve sorumluların mutlaka özür dilemesi gerekir."
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bir süre önce verdiği soru önergesiyle, 1. Dünya Savaşı'nda İngilizlere esir düşen ve Mısır'ın İskenderiye şehri yakınlarındaki Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedilen 15 bin Türk askerinin, dezenfekte bahanesiyle sokuldukları yüksek miktarda krizol içeren havuzda kör edildiklerini iddiasını meclis gündemine taşımıştı. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Vural'a verdiği yanıtta, İngilizlere esir düşen Türk askerlerinin kasten kör edildikleri iddialarına ilişkin, ATASE (Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı) kütüphanesindeki iki kitabın ve ATASE arşivindeki belgelerin incelendiğini bildirdi. Bu belgelerden birinde İzmir'e gelen askerler arasında 303 askerin kör olarak döndüklerinin belirtildiğini anlatan Gönül, "Rapor, arşiv ve söz konusu eserlerde yapılan araştırmalar sonucunda, İngilizlerce kasti olarak bir kör etme olayının gerçekleştirilmediği, ancak özellikle İngilizlere esir düşen Türklerden binlercesinin kör döndükleri, bu olaylardan bazılarının yanlış ilaç verilmesi sonucunda meydana geldiği belirtilmektedir." dedi.
Bu haber İran basınında da büyük bir infial uyandırdı. Haberi İran basınına aktaran Fars Haber Ajansı'nın Türkçe servisine İran'ın çeşitli şehirlerinden yağan e maillerde İngiltere telin edilirken, Müslüman Türk halkına başsağlığı dileklerinin yanında, bu vahşetin derhal Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürülmesi isteniyor.