Arap birliği genel sekreteri Amr Musa, siyonist rejim iç güvenlik bakanı İshak Aharonoviç'in bir grup siyonist asker eşliğinde İslami bir mekan olan Mescid-i Aksa'ya girme çabasını kınadı. Amr Musa, siyonist bakanın yaptığının gerçekte siyonist rejimin işgal altındaki Filistin topraklarında İslami mukaddesat ve mekanlara yönelik tahrik edici ve başına buyruk bir hareket olduğunu vurguladı.
Özerk teşkilatta Kudüs dosyasının sorumlusu Ahmed Revizi de siyonist rejimin Mescid-i Aksa'ya yönelik her türlü küstahlık ve saldırısının bölgede büyük bir patlama ve krize yol açacağı uyarısında bulundu. Revizi, siyonist rejim başbakanı Benyamin Netanyahu son konuşmasında, bu rejimin Kudüs'e yönelik işgalci tutumuna vurgu yaptığını, siyonist rejimin Filistin halkının evlerini yıkarak siyonist yerleşkeleri inşa sürecini hızlandırdığını ve İslami ve hristiyan mukaddesata saygısızlıklarını arttırdığını kaydetti.
Öte yandan Kudüs'ü savunan İslami hristiyan cephenin genel sekreteri Hasan Hatır da Mescid-i Aksa'nın karşı karşıya bulunduğu tehlikelere değinerek Arap ve İslam ülkelerinden siyonist rejimin Kudüs'e yönelik komplosuna karşı harekete geçmelerini istedi. Hatır, siyonist rejimin İslami mukaddesata yönelik küstahlığını arttırmasının, Arap ve İslam ülkeleri liderlerinin bu tür saygısızlıklara karşı suskunluğundan kaynaklandığını vurguladı.
Bu arada siyonist rejimin Mescid-i Aksa'ya yönelik saygısızlıklarına karşı müslümanların geniş tepki vermesinin gerçekte müslümanların kutsal mekanlara yönelik hassasiyetini yansıttığı belirtilmelidir.
İshak Aharonoviç'in hareketi bir nevi siyonist rejimin menfur eski başbakanı Ariel Şaron'un 2000 yılındaki hareketini çağırıştırıyor. Şaron'un çıkışı o dönemde Filistin milletinin sert tepkisine ve mücadelesini şiddetlendirmesine sebep olmuştu. Şaron'un çıkışından sonra Filistin milleti ikinci intifadayı başlattı ve bu durum pratikte siyonist rejimin Filistin milletine karşı daha da rezil olmasına sebep oldu.
Siyonist rejimin 2005 yılında Gazze şeridinden çekilmesi ve yine Filistin milletine karşı sultacı emellerinde ard arda yenilgi alması Kudüs intifadasının Filistin milletine sunduğu başarılardı.
Siyonist rejim yetkililerinin Mescid-i Aksa'ya yönelik saygısızlıkları gerçekte bu rejimin İslami mukaddesata karşı ne denli küstah olduğunu ve böylece Filistin milleti ve İslam dünyasının tepkisini ölçerek Mescid-i Aksa'ya yönelik sultacı emellerini hayata geçirmeyi planladığını gösteriyor.
Bu şartlarda Filistin milleti ve dünya müslümanlarının siyonist rejime tepki vermesi, bu rejimi Mescid-i Aksa'ya yönelik her türlü saldırıdan vaz geçirmesi için acil bir zaruret sayılır.