11 Eylül 2001 terör saldırılarından sonra FBI, ABD'deki Müslüman gruplar arasına çok sayıda muhbirler yerleştirdi. Muhbirler sıkıntılı ve problemli gördükleri Müslümanları suça teşvik ediyorlar, yardım vaad ediyorlar ve sonra da 'saldırı eylemini önledik' diye Müslümanları tutukluyorlar.

El Arabiya'nın haberine göre sivil özgürlükleri savunanlar ve hukuk bilim adamları, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra, FBI'ın ücretli muhbirleri camilere gönderdiğini, bu muhbirlerin de cemaat arasında suç işlemeye meyilli görülenleri suça teşvik ettiğini belirttiler.

Amerikan İslam İlişkileri Konseyi (CAİR) sözcüsü İbrahim Hooper, "FBI'ın muhbir uygulamalarından endişe duyuyoruz. Gerçekten planlı eylem tuzağı kuruyorlar, provokatörlük yapıyorlar" şeklinde konuştu.

CAİR açıklamasında "FBI bir Amerikan camiine ajan provokatör gönderiyor. Bir savunma avukatının ifadesine göre, bir önceki olayın muhbiri ile şimdiki olayın muhbiri aynı. Hatta şüphelilerden birinin ailesinin dediğine göre, FBI muhbiri eyleme teşvik ettiği kişinin ölmekte olan kardeşine bir karaciğer nakli yaptıracağı sözünü de vermiş" denildi.

Polis, 20 Mayıs'ta sivil bir muhbirle birlikte bir yıldan beri çalıştıklarını söyleyen 4 kişiyi tutukladı. Kişiler, New York'un Bronx semtindeki iki sinagoga bombalı saldırı hazırlığında oldukları iddiasıyla gözaltına alındılar!

Gözaltına alınan kişilerin yerden-havaya güdümlü füze ile bir askeri uçağı düşürmeyi planladıkları da ileri sürüldü! Sinagoga planlanan saldırıdaki bombalar gibi, aktive edilmeyen füze de aynı muhbir tarafından kendilerine verilmiş.

Şüpheliler James Cromitie, David Williams, Onta Williams ve Laguerre Payen kitle imha silahlarını kurmak için komplo hazırlamakla suçlanıyorlar. Mahkemede suçlu bulunmaları halinde ömür boyu hapis cezası alabilecekler. Hiç birinin El Kaide ile bağlantısı olduğuna inanılmıyor.

16 yıl bir FBI özel ajanı olarak hizmet veren ve şu anda Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği'nde çalışan Michael German, "FBI neden bir terörist grup oluşturuyor. Sonra da suçu önlüyor!" şeklinde konuşuyor.

Dünyabülteni