Papa 16. Benedikt'in 2006 yılında Müslümanları ağır eleştiren konferansından sonra ilk defa bir Müslüman ülke olarak Ürdün'ü ziyaret etmesi, birçok Müslüman'a göre özür dilemesi için bir fırsattı. Ancak önceki akşam bu ziyaretin sonuna yaklaşılmış olmasıyla beraber Papa'nın hala bir özür sunmamış olması, birçok Müslüman alimde hayal kırıklığı ve hüsrana neden oldu. Âlimlerden bazıları Papa'nın bir Müslüman ülkesinde, özür dilemeden karşılanmasını ''Müslümanların haklarını küçümsemek'' olarak vasıflandırdı.
Mısırlı bir düşünür ise diğer âlimlerden farklı olarak şöyle dedi; ''İslam'ı kötülemesine karşın Papa'yı karşılamakta bir mahzur yoktur. İslam hoşgörü dinidir. Bu nedenle de Papa'yı ''Allah geçmişi affetmiştir'' mantığıyla karşılamak daha iyi olacaktır.”
Papayı Karşılamak İmanla Ters Düşer
Ezher Üniversitesi'nde fıkıh profesörü olan Dr. Suad Salih ise konu hakkında şunları söyledi; ''Allah Resulü'ne yakışır uygun bir özür sunmadıktan sonra Papa'nın bir İslam ülkesinde karşılanmasını onaylamıyorum. Ürdün'ü ziyareti büyük bir hatadır''.
Dr. Suad Salih, sözlerine şöyle devam etti; ''Papa'nın 2006 yılında İslam ve yüce peygamberi karşıtı sözleri için özür dilemeden karşılanması imanla da ters düşmektedir. Özellikle peygambere saygı İslam’ın temel parçalarından biridir... Aynı şekilde İslam'a girmekte esas olan kelimeyi şehadet getirmek iki kısımdan oluşmaktadır. Bunlardan biri Hz.Muhammed'in (sav), Allah'ın resulü olduğuna şehadet etmektir. Bu da peygambere hürmeti, saygıyı, getirdiği herşeye imanı ve O'nu savunmayı gerektirir.”
Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Suudi Kralı Abdullah bin Abdulaziz'in daha önceden Papa'yı ziyaret etmelerini Müslümanların haklarının küçümsenmesi olarak nitelendiren Dr. Suad Salih son olarak; ''Papa'nın bir İslam ülkesini ziyaret etmesi ve özür dilememesi bizim zayıflığımızdan kaynaklanmaktadır'' dedi.
Açıkça Özür Dilemeli
Ürdün'ün başkenti Amman'ın güneyindeki Karak Bölgesi müftüsü Yusuf Ebu Hüseyin ise; ''Papa'nın İslam'ı ve yüce peygamberini kötüleyen sözlerinden ötürü açıkça özür dilemesini istiyoruz. Şu ana kadar sarfettiği sözlerin hiçbirisi özür niteliği taşımamaktadır. Bundan önce söyledikleri rahmet peygamberine yakışmayacak türden kelimelerdir. Çünkü İslam kılıç gücüyle değil iman gücüyle yayılmıştır'' diye konuştu.
Papa'nın konuşması sırasında Hüseyin bin Talal Camisinde hazır bulunan Amman'ın güney batısındaki Madaba'da Mesih İsa bin Meryem Camisi hatibi olan Cemal Cumua El-Seferini de Papa'nın şu ana kadar yaptığı konuşmaların bir özür niteliği taşımadığını onaylayarak; ''bizler Papa'nın kendisini konuk eden müslümanların duygularını gözeteciğini umuyorduk. Kendisinden beklediğimiz sadece bir özür kelimesi idi. Daha önce sarfettiği sözler için hala önünde bir fırsat var.”
Papaya Hoşgörüyle Yaklaşmalı
Tüm bu görüşlere karşıt olarak Ezher'de eski fetva komisyonunun başkanlığını yapan Şeyh Abdulhamid el-Atraş şöyle dedi; ''İslam hoşgörü dinidir ve Allah Resulü insanların kötülüklerine aynı şekilde karşılık vermiyordu aksine kendisine kötülük yapanları affediyordu. Allahu Teala Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır; ''..öfkelerini yutarlar ve insanları affederler...'' Papa meselesine de onların nasıl hakettiklerine bakarak değil Müslüman olarak bizim nasıl olmamız gerektiğine bakarak yaklaşmalıyız. Bunu, ''Allah geçmişi affetmiştir'' anlayışıyla; peygamberle muamelede ve geleceğinde müslüman olmayan heyetlere güzel bir örnek olması için yapmalıyız.”
Papa'nın daha önce İslam'ı kötüleyen açıklamalarından ötürü özür dilemeden bir İslam ülkesini ziyaret etmesi hususunda Şeyh El-Atraş şunları söyledi; ''Papa'nın karşılanması belki de İslam'ı sevmesinin sebeplerinden bir tanesi olur. Peygamber insanların kötülüklerine kötülükle karşılık vermiyordu. Kendisine kötülük yapanları affediyordu. İkinci olarak ülkemize geldiğinde dikkatli olmak şartıyla Papa'yı karşılamakta ve onunla diyalog kurmakta bir mani yoktur. Özür dilemesi meselesine gelince ondan özür dilemesini beklemek gereksizdir. Papa, İslam'ı yönetmeyecek. İslam'ı koruyan Allah'tır. Kötüledikten sonra özür dilemesi bize bir fayda getirmeyecektir. Müslüman bir kimsenin böyle durumlarda zeki ve akıllı olması gerekir.”
Prens Gazi, Papa'yı Övdü
Papa dün Ürdün'ün en büyük camisinde bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında dinler arası diyaloğun öneminden bahsetti. Çeşitli din mensupları arasındaki gerilim ve bölünmeden ötürü duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Buna karşın 2006 yılında İslam'ı şiddetle bağdaştırdığı; İslam'ı ve yüce peygamberini kötüleyen sözlerinden ötürü herhangi bir özür sunmadı.
Camiyi dolaşması esnasında Papa'ya Ürdün kralının dini işler müsteşarı Gazi bin Muhammed eşlik etti. Gazi bin Muhammed camide Papa'ya, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların 2006 yılında sarfetmiş olduğu sözlerden ötürü rahatsızlık hissettiklerini hatırlattı.
Kral Abdullah'ın amcasının oğlu olan Prens Gazi, Papa'nın açıklamalarından, o dönemde kendi görüşlerini ifade etmediği sonucunu çıkardığını söyledi. Hıristiyanlarla diyaloğu teşvik eden Müslüman alimleri kapsayan ''Ortak Söz'' grubunda ünlü bir şahsiyet olan Gazi, 2006 yılında Müslümanların kızgınlığına yol açan konferansından bu yana Papa'yı Müslümanlara yönelik jestlerde bulunduğu gerekçesiyle övdü.
Tımeturk
Mısırlı bir düşünür ise diğer âlimlerden farklı olarak şöyle dedi; ''İslam'ı kötülemesine karşın Papa'yı karşılamakta bir mahzur yoktur. İslam hoşgörü dinidir. Bu nedenle de Papa'yı ''Allah geçmişi affetmiştir'' mantığıyla karşılamak daha iyi olacaktır.”
Papayı Karşılamak İmanla Ters Düşer
Ezher Üniversitesi'nde fıkıh profesörü olan Dr. Suad Salih ise konu hakkında şunları söyledi; ''Allah Resulü'ne yakışır uygun bir özür sunmadıktan sonra Papa'nın bir İslam ülkesinde karşılanmasını onaylamıyorum. Ürdün'ü ziyareti büyük bir hatadır''.
Dr. Suad Salih, sözlerine şöyle devam etti; ''Papa'nın 2006 yılında İslam ve yüce peygamberi karşıtı sözleri için özür dilemeden karşılanması imanla da ters düşmektedir. Özellikle peygambere saygı İslam’ın temel parçalarından biridir... Aynı şekilde İslam'a girmekte esas olan kelimeyi şehadet getirmek iki kısımdan oluşmaktadır. Bunlardan biri Hz.Muhammed'in (sav), Allah'ın resulü olduğuna şehadet etmektir. Bu da peygambere hürmeti, saygıyı, getirdiği herşeye imanı ve O'nu savunmayı gerektirir.”
Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Suudi Kralı Abdullah bin Abdulaziz'in daha önceden Papa'yı ziyaret etmelerini Müslümanların haklarının küçümsenmesi olarak nitelendiren Dr. Suad Salih son olarak; ''Papa'nın bir İslam ülkesini ziyaret etmesi ve özür dilememesi bizim zayıflığımızdan kaynaklanmaktadır'' dedi.
Açıkça Özür Dilemeli
Ürdün'ün başkenti Amman'ın güneyindeki Karak Bölgesi müftüsü Yusuf Ebu Hüseyin ise; ''Papa'nın İslam'ı ve yüce peygamberini kötüleyen sözlerinden ötürü açıkça özür dilemesini istiyoruz. Şu ana kadar sarfettiği sözlerin hiçbirisi özür niteliği taşımamaktadır. Bundan önce söyledikleri rahmet peygamberine yakışmayacak türden kelimelerdir. Çünkü İslam kılıç gücüyle değil iman gücüyle yayılmıştır'' diye konuştu.
Papa'nın konuşması sırasında Hüseyin bin Talal Camisinde hazır bulunan Amman'ın güney batısındaki Madaba'da Mesih İsa bin Meryem Camisi hatibi olan Cemal Cumua El-Seferini de Papa'nın şu ana kadar yaptığı konuşmaların bir özür niteliği taşımadığını onaylayarak; ''bizler Papa'nın kendisini konuk eden müslümanların duygularını gözeteciğini umuyorduk. Kendisinden beklediğimiz sadece bir özür kelimesi idi. Daha önce sarfettiği sözler için hala önünde bir fırsat var.”
Papaya Hoşgörüyle Yaklaşmalı
Tüm bu görüşlere karşıt olarak Ezher'de eski fetva komisyonunun başkanlığını yapan Şeyh Abdulhamid el-Atraş şöyle dedi; ''İslam hoşgörü dinidir ve Allah Resulü insanların kötülüklerine aynı şekilde karşılık vermiyordu aksine kendisine kötülük yapanları affediyordu. Allahu Teala Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır; ''..öfkelerini yutarlar ve insanları affederler...'' Papa meselesine de onların nasıl hakettiklerine bakarak değil Müslüman olarak bizim nasıl olmamız gerektiğine bakarak yaklaşmalıyız. Bunu, ''Allah geçmişi affetmiştir'' anlayışıyla; peygamberle muamelede ve geleceğinde müslüman olmayan heyetlere güzel bir örnek olması için yapmalıyız.”
Papa'nın daha önce İslam'ı kötüleyen açıklamalarından ötürü özür dilemeden bir İslam ülkesini ziyaret etmesi hususunda Şeyh El-Atraş şunları söyledi; ''Papa'nın karşılanması belki de İslam'ı sevmesinin sebeplerinden bir tanesi olur. Peygamber insanların kötülüklerine kötülükle karşılık vermiyordu. Kendisine kötülük yapanları affediyordu. İkinci olarak ülkemize geldiğinde dikkatli olmak şartıyla Papa'yı karşılamakta ve onunla diyalog kurmakta bir mani yoktur. Özür dilemesi meselesine gelince ondan özür dilemesini beklemek gereksizdir. Papa, İslam'ı yönetmeyecek. İslam'ı koruyan Allah'tır. Kötüledikten sonra özür dilemesi bize bir fayda getirmeyecektir. Müslüman bir kimsenin böyle durumlarda zeki ve akıllı olması gerekir.”
Prens Gazi, Papa'yı Övdü
Papa dün Ürdün'ün en büyük camisinde bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında dinler arası diyaloğun öneminden bahsetti. Çeşitli din mensupları arasındaki gerilim ve bölünmeden ötürü duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Buna karşın 2006 yılında İslam'ı şiddetle bağdaştırdığı; İslam'ı ve yüce peygamberini kötüleyen sözlerinden ötürü herhangi bir özür sunmadı.
Camiyi dolaşması esnasında Papa'ya Ürdün kralının dini işler müsteşarı Gazi bin Muhammed eşlik etti. Gazi bin Muhammed camide Papa'ya, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların 2006 yılında sarfetmiş olduğu sözlerden ötürü rahatsızlık hissettiklerini hatırlattı.
Kral Abdullah'ın amcasının oğlu olan Prens Gazi, Papa'nın açıklamalarından, o dönemde kendi görüşlerini ifade etmediği sonucunu çıkardığını söyledi. Hıristiyanlarla diyaloğu teşvik eden Müslüman alimleri kapsayan ''Ortak Söz'' grubunda ünlü bir şahsiyet olan Gazi, 2006 yılında Müslümanların kızgınlığına yol açan konferansından bu yana Papa'yı Müslümanlara yönelik jestlerde bulunduğu gerekçesiyle övdü.
Tımeturk