İsrailli subayın, bir başka askerin "o daha çocuk ve ölümden korkuyor" uyarısı yapmasına rağmen, silahını defalarca ateşleyerek 13 yaşındaki Filistinli bir kız çocuğunu öldürdüğü ortaya çıktı. The Guardian gazetesinin haberine göre, İsrail askerleri arasındaki telsiz konuşmaları İsrail televizyonunda yayınlandı. Konuşmalarda, İsrailli subay "o daha çocuk" uyarısına, "üç yaşında bile olsa öldürürüm" şeklinde cevap veriyor. İsmi sadece R. olarak belirtilen İsrailli yüzbaşı rütbesindeki asker, bu hafta silahını illegal olarak kullanmakla suçlandı. İsrailli subayın, silahındaki şarjörü geçen ay Refah mülteci kampı kenarındaki "güvenli bölgeden" yürüyen İman el Hams'ın vücuduna boşalttığı bildirildi. İsrailli katil yüzbaşının silahının şarjöründe toplam on mermi olduğu belirtildi. İsrail ordusunun olay hakkındaki iddialarının aksine İsrailli katil yüzbaşının Filistinli kız çocuğu soğukkanlılıkla katlettiği ortaya çıktı. İsrail ordusundan daha önce olayla ilgili yapılan resmi açıklaya göre, İman elindeki okul çantası ile birlikte askeri noktaya doğru yürüdü ve askerler kızın bir bomba taşıdığından korktular. Ancak kaydedilen olay yerindeki askerlerin kendi aralarındaki telsiz konuşmaları gerçeği ortaya çıkardı. Kayıtlara göre, askerler ta başlangıcından itibaren kızın bir çocuk olduğunu biliyorlardı. Ne bombadan ve ne de bir tehditten bahsediliyor. Ve İman askerlerden en az 100 metre uzakta iken vuruluyor. Telsiz konuşmalarından anlaşıldığına göre, askerler İman'ı "ölümden korkan 10 yaşındaki bir kız çocuğu olarak" kesinlikle farkettiler. Hatta İman, vurulduğunda askeri noktaya doğru değil, askeri noktanın uzağına mülteci kampının içine doğru gidiyor. Tam bu sırada katil yüzbaşı R. katletme kararını veriyor. Kızı önce başından vuruyor ve sonra öldüğünden emin olmak için silahının şarjöründeki bütün mermileri kızın vücuduna boşaltıyor. Olay sırasında telsiz konuşmaları üç kişi arasında geçiyor. Gözetleme kulesindeki asker, karakolun operasyonlar odası ve birliğin komutanı yüzbaşı. İmanı gördükten sonra gözetleme kulesindeki asker, İmanı gördüğü konusunda arkadaşlarını uyararak "Küçük bir kız. Savunmasız doğuya doğru koşuyor." diyor. Konuşmalar şöyle gerçekleşiyor: embankment Operasyonlar odası: 10 yaşın altındaki bir kızdan mı bahsediyoruz? Gözetleyici: Yaklaşık 10 yaşında bir kız. Toprak setin arkasında, ölümden korkuyor. Bir kaç dakika sonra İman, karakoldaki askerlerin biri tarafından ayağından vuruluyor. Gözetleyici: Mevzidekilerden birinin kızı vurduğunu düşünüyorum. İman yerde yaralı ve çaresiz yatarken birlik komutanı hemen harekete geçiyor. Yüzbaşı R: Öldüğünden emin olmak için ben ve bir başka asker ileriye daha yakına gidiyoruz.... Durum raporu aldık. Ateş açtık ve kızı öldürdük.... Öldüğünden emin oldum. Bitti. Görgü şahitlerinin anlattığına göre, yüzbaşı İman'ı başından iki kez vurdu, yürüyerek uzaklaştı, geri döndü ve şarjörünü kızın üzerine ateşleyerek boşalttı. Refah hastanesindeki doktorlar kızın vücudunda en az 17 kurşun tespit etti. Daha sonra yüzbaşı İman'ı neden öldürdüğünü şöyle açıklıyor: Bu komutandır. Bölgede hareket eden her şey, üç yaşında bile olsa öldürülmesi gerekir. Bitti. Olay hakkında ilk önce ordu tarafından yapılan açıklamada, askerlerin ancak ilk ateşten sonra İman'ın bir çocuk olduğunu farkettikleri ileri sürüldü. Fakat telsiz kayıtları, askerlerin kızın çocuk, zayıf ve çaresiz olduğundan nasıl haberdar olduklarını ortaya koyuyor. İman'ın katledilişi, Yüzbaşı R.'nin emrindeki askerlerin bir İsrail gazetesine giderek cinayet ile ilgili gerçekleri anlatmaları üzerine kamuoyuna malum oldu. Gazze Şeridi'nden sorumlu subay Tümgeneral Dan Harel tarafından bir soruşturma açıldı ve soruşturmada yüzbaşının "etik hareket etmediğine" karar verildi. Ancak askeri polis de bir soruşturma başlatarak birlik komutanı aleyhinde suçlamalarda bulundu. İman'ın ailesi, İsrail ordusunu Yüzbaşı R.'ye küçük cezalar vererek olayı örtmeye çalışmakla suçladı ve katil subayın cinayetten yargılanmasını istiyor.
09 Ocak 2009