Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Satırlarıma, geçen gün rastladığım bir olayı anlatmakla başlayacağım..

Kadın, eşine son günlerde oğlunun yalan konuşmaya başladığı konusunda, endişesini ve şikâyetini bildirdikten sonra, baba, aşağı yukarı 10 yaşlarında olan oğlunu yanına çağırır ve ? biraz konuşalım mı ?? der. Gayet medeni bir şekilde oğluyla yarım saate yakın bir konuşma yapar.. Yalanın ne kadar kötü bir şey olduğunu, insanın yalan konuşmaya alışmasının O?nun üzerinde bırakacağı kötü etkilerinden bahseder. Hatta Peygamber efendimizin yalanla ilgili hadislerinden de bahsederek, dinimiz açısından da yalan konuşmanın ne kadar yanlış olduğunu anlatır. Eğer yalan konuşmaya devam ederse bunun kendisini cehenneme bile götürebileceğini söyler.. Son olarak da çevresinde yalancı biri olarak tanındığı taktirde, kimsenin O?na güvenmeyeceğini , bu durumdan dolayı arkadaş edinemeyeceğini de söyleyerek oğlunun yanaklarından öper ve yemek yemek için mutfağa geçer..

Buraya kadar her şey gayet iyi değil mi? Oğluyla ilgilenen sorumluluk sahibi bir babaymış dediğinizi duyar gibiyim, çünkü bende buraya kadar ki olan kısmını hayranlıkla seyretmiştim, ta ki adamın telefonu çalana dek.. Telefon birkaç defa çaldıktan sonra oğlunun yanına gelerek ?Oğlum telefonu aç ve babam hasta uyuyor de ? zavallı çocukcağız şaşkınlık içinde telefonu açar ve babasının söylemiş olduğu yalanı telefondaki adama söyler, çocuk başarılı bir şekilde yalan söylediği için üstüne babasından ?aferin oğluma? taktirini de alır ve beraber maç izlemeye giderler..

Hemen hemen herkesin evinde yaşanan, buna benzer olaylardan birisi idi bu olay , ama işin kötü tarafı, farkında olmadan yaptığımız bu hareket, çocukları yalana teşvik etmekten başka bir şey değil aslında..

Münafığın alametleri üçtür: Söz söylerken yalan söyler. Vaa'd ettiği vakit sözünde durmaz. Kendisine bir şey emanet edildiği zaman hıyanet eder.?(Hz. Muhammed) (s.a.a.) Çocuklar takriben 4 yaşına kadar herkesin kendileri gibi düşündüğünü zannederler, kendi düşüncelerinin, başkalarının düşüncelerinden farklı olabileceği gerçeğini kavrayamazlar .. Fakat 4 yaşından sonra, düşüncelerinin aslında farklı olduğunu keşfederler, eğer kafasındaki düşünceleri yada ne yapmak istediğini söylemese, ebeveynlerinin bundan haberdar olmayacağı gerçeğini anlarlar ....YANİ YALANIN VAR OLDUĞUNU ANLIYORLAR.. Yalan konuşmak insanın fıtratında olmadığından, çocuk yalan konuşmayı öğrenmeden bilemez , o yaşlarda ki çocukların en iyi öğretmenleri de anne ve babalarıdır..demek ki çocuklarımıza biz öğretiyoruz yalan konuşmayı ..

YALAN ÖĞRENİLEN BİR DAVRANIŞTIR..
"Çocuklarınıza gereken ikramı yapın ve terbiyelerini güzel yapın" (Hz. Muhammed) (s.a.a) Çocuklar ilk önce zor zamanlarda yalan konuşmaya başlarlar, bir çocuğun yalan konuşmasında ki en büyük sebep onurunun zedelenmesinden korktuğu içindir..

İki kardeş varsayalım, mutfakta bir şeylerin kırılma sesiyle hiddetlenen anne ? hanginiz yaptınız bu şeyi, ..v.s.. ? diye bağırarak mutfağa girdiğinde, bardakları kıran çocuk, hem korktuğu için hem de üzerinde ki psikolojik baskının neticesi olarak, gururunun incinmesinden çekindiği için itiraf etmeyecektir ve iki kardeş de ben kırmadım diyerek yalana başvuracaklardır ..

İsviçreli bir çocuk psikologu ?çocuk vicdanı ve biz ?isimli kitabında ?çocuklar eğer korkuyu ve baskıyı bilmemeleri durumunda yalanı da bilmeyeceklerdir ?diye güzel bir cümle kullanmıştı.. Çocuklar birinci olarak gururlarının incinmesinden korktukları için yalana başvururlar dedik..

İkinci sebep ise ceza almak endişesidir.. Annesi, ödevlerini yapmayan çocuğunun elinden tutarak öğretmenine ? akşam bir yere gitmek durumunda kaldık, tamamen benim suçum, çocuğun hiçbir suçu yok ? yalanını, güya çocuğunu koruyan bir anne edasıyla yaptığında, bundan sonra çocuğu ceza alma endişesi taşıdığı vakit, her zaman hali hazır da bir yalan barındırması gerektiğini, çocuğunun zihninin bir köşesine yazdığını bilse acaba bunu yine yapar mıydı merak ediyorum.. Çıkar sağlamak için söylenilen yalanlar da vardır, mesela çocuk harçlığı yetmediğinde veya daha fazla parasının olmasını istediğinde ailenin diğer fertlerinden ( babaanne, dede, amca, dayı gibi )annem bugün harçlık vermedi sende varsa verir misin? diyerek para koparmaya çalışabilir , alacağı para hoşuna gideceği için önlem alınmazsa alışkanlık yapabilir ve parası olmadığında sürekli bu yalana sarılabilir.. Daha endişe verici olanı, arkadaşlarının haberi olmadan, onların eşyalarını alıp ta ailesine ? arkadaşım hediye etti ?yalanını söyleyebilir.. Dikkat çekmek için söylenen yalanlar da vardır, bu tür yalanlar en fazla, aile içinde ödüllendirilmeyen, önemsenmeyen çocuklar tarafından söylenir mesela ?karnım ağrıyor , okula gitmeyeceğim yada öğretmen hep bana vuruyor ve kızıyor ?şeklindeki aslı olmayan , sadece ailesinin dikkatini çekmek için söylenen yalanlardır ..

"Çocuklarınızı çokça öpün, zira onlara vereceğiniz her öpücük için size cennete dereceler vardır." (Hz. Muhammed) (s.a.a) Çocuk ergenlik dönemine yaklaştığında yalanın boyutu ve nedenleri de rota değiştirmeye başlar.. Bu sefer çocuk kendisinin de artık sözü dinlenilen bir aile bireyi olarak gösterme çabaları içinde olacaktır, kendisinin önemli olduğunu hissettirilmesini isteyecektir Yaptığı bir hatadan dolayı, doğruyu söylediği taktirde ceza alacağı veya aile de artık ona güvenilmeyeceği endişesi taşırsa, ilk yapacağı şey yalana sarılmak olacaktır Fazla otoriter, aşırı baskıcı aileler de çocuklar, doğruyu söyleyip ceza alacaklarına en kolay ve çıkarlarına hitap eden yalanı tercih ederler ?Yalan söyleme seni mahvederim, adam olana kadar cezalısın, sen ne anlarsın, benim istediğim şekilde olacak, sen adam olmasın? tarzında ki işamlar da inat ateşini körükleyeceğinden, isteyerek ve bilerek ailenin istediği şeylerin aksini yapıp onlara yalan konuşabilir.

 "Kınamakta aşırı gitmek inat ateşini körükler" (Hz. Ali) (a.s) Mesela çocuk sigara içiyorsa ve yukarıda yazdığım şekilde ailesinin işamlarıyla karşılaşıyorsa, sırf ailesine inat olsun diye sigara sayısını daha fazlalaştırır, babası sorduğunda ise sigarayı bıraktığı yalanını söyler, böylelikle ailesinden intikam aldığını düşünür, bu gibi durumlar çocukların aileden kopmalarına da sebebiyet vermektedirler

Bu şekil de ki problemler de aileler, daha ılımlı, daha anlayışlı ve çocuklarının istenmeyen davranışlarında ki asıl sebepleri araştırıp, onları ortadan yok etmek için çabalaması gerekmektedirler Yoksa duygusal ve psikolojik baskılarla yola getirilmeye, tabiri caizse adam edilmeye çalışılan çocuklar, birer profesyonel yalancı olarak çıkacaktır karşımıza.. Çocuklarından çok şey bekleyen ebeveynlerde, çocuklarının yalan konuşması için zemin hazırlamaktadırlar

Sınavda düşük not aldığı için, annesinin hayallerini yıkacağı düşüncesiyle sınavdan tam not aldığı yalanını söyleyebilir yada kendisi iyi resim yapamadığından ve bunu annesi bilse çok üzüleceğinden , iyi resim yapan arkadaşına resim yaptırıp ? ben yaptım ? yalanını hazırlayabilir.. Oysa her çocuğun kapasitesinin aynı olamayacağı gerçeğini anlarsak, çocuklarımızdan beklentilerimizde, onları psikolojik olarak baskı altında hissetmemelerini sağlayabiliriz.

Çeşit çeşit yalanlar vardır, ilk başlar da zararsız gibi görünse de, önlem almadığımızda olayın rengi değişir ve zamanla can sıkıcı bir durum halini alabilir Anne ve babalar çocukları için en önemli model olduğundan, söylediğimiz yalanlar, yaptığımız hatalar bir süre sonra çocuk üzerinde tecelli edecektir ama bizler hatayı kendimiz de değil de çocuğumuzda ararsak, doğru olmayan taktiklerle çocuklara yaklaşırsak, onları kendilerine güveni olmayan, kompleksli bireylere dönüştürürüz. Yapmamız gereken şey, çocuğun neden yalan konuştuğunu araştırıp, yalan konuşmasına sebep olan problemleri ortadan kaldırmak olmalıdır.. Eğer çocuk yaptığı bir hatadan dolayı, doğru söylemek yerine yalan konuşmayı tercih ediyorsa, ne yazık ki suçlu çocuk değil ailesidir..

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.