Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

İnsanlık tarihinin kanayan en büyük yarası ve asırlardır dinmeyen acısı, İmam Hüseyin (A.S), Kerbela şehitleri ile tüm şehitlerimizi anmak için, burada toplanmış bulunuyoruz. Bildiğiniz gibi Hz. Hüseyin (A.S); Hz. Muhammed Mustafa (S.A.A)?in göz bebeği, Emirulmuminin Hz. Ali ile Fatıma-ı Zehra?nın ciğer pâresi, cennet gençlerinin efendisi ve masum 12 E. Beyt İmamlarımızın üçüncüsüdür. Kerbela Şehidi İ. Hüseyin, melun Yezid?in emriyle, melun Ömer b. Sad b. Ebi Vakkas komutasında, melun Şimr b. Zilcevşen tarafından 71 aile efradı ve yaranıyla beraber, kundaktaki bebekler de dâhil olmak üzere, tarihin benzerini görmediği, aç - susuz ve en feci bir şekilde, Kerb-u bela çölünde, 10 Muharrem Hicri 61 yılında şehit edilmiştir. İşin en garip tarafı da, Seyyid-i Şüheda İ. Hüseyin (A.S)?ın, müşrikler veya gayr-i müslimler tarafından değil de İslam halifeliğini gasbeden, sözde beş vakit namaz kılan ve her namazında da sözde Hz. Muhammed ve E. Beytine salât-u selam gönderen bir toplum tarafından şehit edilmesidir.

Kur?an-ı Kerimde Yüce Mevlanın tabiriyle lanetlik ağaç olan Emeviler, Aşura gününde kimi şehit ettiler biliyor musunuz? K. Kerimin Dehr Suresinde övülen, Ahzap Suresinin 33. ayetinde mutahhar ve masum kılınan, Şura Suresinin 23. ayetinde sevgi ve itaati farz kılınan, Âl-i İmran Suresinin 61. ayetinde de Necran Hıristiyanlarıyla bizzat Allah tarafından Mübâheleye mazhar olan ve Âl-i Aba beşlisinden biri olan Kerbela Şahı Hz. Hüseyin (A.S)?dan başkası değildir. Hz. Muhammed (S.A.A) Onun hakkında; ?şüphesiz ki Hüseyin, hidayet meşalesi ve kurtuluş gemisidir. Hüseyin benden, ben de Hüseyin?denim. Allah?ım! Hasan?la Hüseyn?i seviyorum, sen de Onları sev, Onları sevenleri de sev.? buyurduğu o nuru söndürmek istediler. O melunlar aslında Aşura gününde Bedir?le Uhut savaşında Peygamberimiz (S.A.A) ile yüce İslam dinine karşı savaşan ataları Kureyş putlarının intikamını almak istediler. Dün Ebu Süfyan İslam Peygamberine, Muaviye de İmam Ali?ye kılıç çekip savaştı, bugün de melun şecerenin temsilcisi Yezid zamanını imamı Hz. Hüseyn?e kılıç çekiyor. O öyle bir Hüseyin ki; Peygamberimiz (S.A.A)?in dizinden kaldırmadığı, sevip öpmeğe doyamadığı, mübârek sırtına bindirdiği, namazının secdesinde bile omzuna çıktığında, O inene kadar sırf rahatsız olmasın diye başını secdeden dahi kaldırmadığı ve kendiliğinden inene kadar secdesini uzattığı, kılınan her namazda Allahumme Salli - Bârik dualarıyla kedisine salavat göndermenin dini bir emir olduğu ve mahşer gününde şefaati umulan Şehitler Serdarı İ. Hüseyin (A.S)?dır. Zalimler zahiren görünürde İ. Hüseyn (A.S)?ı öldürdüklerini sandılar, oysa bilmedikleri bir gerçek vardır, o da: ?Hüseyinler ölmez ve asla öldürülemezler!? Zira Allah-u Teâlâ, kâfirlerle zalimlerin işine gelmese de nurunu tamamlayacaktır.

Aşura Gününde, İ. Hüseyin (A.S), Yezit?in tüm dünyevi ve şaşaalı tekliflerini geri çevirmiş, Ceddinin gerçek İslam dini için, mukaddes canını, kanını ve aile efradını seve seve feda etmiştir. Şayet bunu yapmasaydı, Emevi saltanatının başındaki melun Yezid?in sayısız rezaletleri dinmiş gibi algılanacak ve gerçek Muhammedi İslam Dini, Süfyaniler tarafından beşiğinde boğulmuş olacaktı. O gün mazlumlar serdarı Hz. Hüseyin (A.S), asırlar boyunca hürriyet aşığı mazlumlara ilham kaynağı olacak şu tarihi sözlerle kıyam etmiş ve melun Yezid?e karşı çıkmıştır: ?Onlar bizden zillet mi beklerler, heyhat?! Şüphesiz ki, ben ölümü mutluluk, zalimlerle beraber yaşamayı da alçaklık bilirim! Eğer Ceddim Muhammed?in dini, kanımın akmasından başka bir şeyle ayakta durmayacaksa ey kılıçlar, gelin beni doğrayın!..? İşte görüldüğü gibi Kerbela ekolu, tüm insanlığa adalet, onur, fedakârlık ve zalimlere karşı - ölüm pahasına da olsa - kıyam etmeği öğretmeğe devam edecektir. Nitekim o gün görünürde Hz. Hüseyin yenilip şehit düşmüştü. Oysa gerçekte mazlumlar zalime, azınlık çoğunluğa, iman küfre, kan da kılıca galip gelip zafer kazanmıştır. Onun içindir ki tarihle beraber tüm insanlık, İmam Hüseyin ve şehitleri daima selam ve rahmetle, Yezit ve zalimleri de nefret ve lanetle, kıyamete kadar anmaya devam edecektir!

Müslümanların hatta bütün insanlığın Kerbela ekolundan öğrenecek çok sayıda dersi ve mesajı olmasına rağmen, ne acı bir gerçek ki, yaklaşık 14 asır geçmesine karşın, Türkiye?mizle beraber çoğu İslam ülkesinde hala Aşura Günüyle yüzleşip hiç tanışmayan, ya da onu Aşura tatlısıyla bağdaştıran insanımızın sayısı epey fazladır. Şükürler olsun ki, sonuçta bizimle beraber kardeş kuruluşların da yaptığı haklı mücâdele meyvesini vermeğe başladı. İşte 16 Aralık Perşembe günü İstanbul / Halkalı?da Evrensel Aşura Matem töreninde 400 bin civarındaki İmam Hüseyin Aşığının matemine Başbakanımız Sn. ERDOĞAN başta olmak üzere, CHP Gen. Bşk.mız Sn. KILIÇDAROĞLU ve Devletimizin en üst düzeydeki protokolü E. Beyt âşıklarıyla hemhal olmak, tüm dünyaya Hz. Hüseyin?in safında ve melun Yezid?in karşısında olduklarını göstermek için orada hazır bulunacaklardır. Âcizane bendenizin de konuşmacı olarak davet edildiği bu büyük etkinlik, başta CEM TV olmak üzere çok sayıdaki TV kanal tarafından saat 10.00?dan itibaren naklen verilecektir. Yüce Mevlama sonsuz hamd-u senalar olsun ki, E. Beyt düşmanı Emevilerle Abbasilerin E. Beyte koyduğu sıkı ambargo, 21. asırda da olsa artık yıkılmaya ve tarihin çöplüğüne atılmaya başladı. Çünkü başta İ. Hüseyin (A.S) olmak üzere tüm E. Beyt, bir Alevi olarak beni ilgilendirdiği kadar, Sünni kardeşimi de bir o kadar ilgilendirir, ilgilendirmelidir. Artık başta Sünni kardeşlerimiz olmak üzere, tüm Türkiye E. Beytle tanışıyor, Gadir-i Hum Bayramıyla tanışıyor ve Kerbela katliamıyla tanışıp Yezid?e lanet okuyor. Yakın bir zamanda da Gadir Bayramı ile Aşura Matem gününün resmen tatil ilan edilmesini bekliyoruz.

Ehlibeytimizin mazlumiyetini doğru ve uygun bir dille anlatmamız durumunda, Şah-ı Kerbela İmam Hüseyn?i bırakıp lanetlik Yezid?in safında yer alacak hiçbir akıl sahibi insanın bulunacağını zannetmiyorum. Zira lain Yezid?in içki, kumar, fuhuş, rezalet ve saysız fisk-u fücuruna kim ortak olmak ister ki? Hepimiz On İki Ehl-i Beyt İmamını hakkıyla tanımaya çalışmalı, onları bilmeyenlere anlatmalı, onların yegâne kurtuluş gemilerine tereddütsüzce binmeli ve nurlu yollarından asla ayrılmamalıyız. Hepinizi İ. Hüseyn?in aşkıyla selamlıyorum.

Ruha olmuştur mübeddel cismimin mahiyeti, / Münceli görmekteyim ruhumda Rahmaniyeti
Söyle ey zalim meğer bu tahtgâhı izzeti, / Boş mu sandın, padişahlar padişahı ordadır?
Basma zalim sineme, arş-ı ilâhi ordadır, / Kalp derler nâmına, Hak cilvegâh ordadır.

Başımı tenden cüda etmekse kasdın ey lâin, / Sadrım incitmeksizin olmaz mı bu emr-i âzim?
 Büsbütün olsun mu dersin hurdahaş ol sine kim, / Kâinatın kıble-i âlem penahı ordadır.
Basma zalim sineme, arş-ı ilâhi ordadır, / Kalp derler nâmına, Hak cilvegâh ordadır.

Bastığın sadre sezadır Mescidül-aksa desem, / Bimahabe sürme Beytülmakdise levs-i kadem
Çıkma bâm-ı Kâbe-i tevhide ey Abdussanem, / Çünki esrarı ilâhiye kemahi ordadır.
Basma zalim sineme, arş-ı ilâhi ordadır, / Kalp derler nâmına, Hak cilvegâh ordadır.

Can çekilmiş her taraftan cismimin bâlâsına, / Arzu mend-i likadır Hazreti mevlâsına,
Uçmak ister dembeden lâhutiyan sahrasına, / Murg-u ruhun lânei arş iştibahı ordadır.
Basma zalim sineme, arş-ı ilâhi ordadır, / Kalp derler nâmına, Hak cilvegâh ordadır.

Zaten olmuşken gönül mülkü harab-ı kaht âb, / Etme bu mâmureyi zalim harab ender harab
Arş-ı Rahmandır bu, belki arşdan da müsteab, / Şeb çerağı arş âh-ı subhgâhı ordadır.
Basma zalim sineme, arş-ı ilâhi ordadır, / Kalp derler nâmına, Hak cilvegâh ordadır.

Kimse öldürmez bu zilletle dahi müşrikleri, / Sen nasıl idam edersin bir muvahhit serveri?
Bak Medine semtine der hatır-ı peygamberi, / Tâcidarı enbiyanın habıgâhı ordadır.
Basma zalim sineme, arş-ı ilâhi ordadır, / Kalp derler nâmına, Hak cilvegâh ordadır.

Bir içim su vermedin ne Ekber?e, ne Asğar?a, / Kanıma benzer Fırat akmış - dökülmüş çöllere,
Kalsın artık şikayetim hem sabah-ı mahşere, / Zümre-i biçaregânın dâd-hâh-ı ordadır.
Basma zalim sineme, arş-ı ilâhi ordadır, / Kalp derler nâmına, Hak cilvegâh ordadır.

Değmedik hançer mi kaldı sinemde, / Yâreler açtın derin bu sinei bi gâneme
Böyle Âlü?l-âl sadrı vahşiyane çiğneme, / Rabbi âlânın muallâ barigâhı ordadır.
Basma zalim sineme, arş-ı ilâhi ordadır, / Kalp derler nâmına, Hak cilvegâh ordadır.

EHDAV Mrk. 15 / 12 / 2010
Ali YERAL EHDAV Yön. Kur. Bşk.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.